Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2012/10084 E. 2012/11802 K. 15.10.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/10084
KARAR NO : 2012/11802
KARAR TARİHİ : 15.10.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.10.2011 gününde verilen dilekçe ile irtifak hakkına dayanarak elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, irtifak hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava kabul edilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
Burada öncelikle belirtilmelidir ki Türk Medeni Kanunun 683. maddesi hükmünce bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içersinde o şeyden (eşyadan) dilediği gibi kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine de sahiptir. Yasanın 684. maddesine göre de, malik olan kimse o şeyin bütünleyici parçalarına da malik sayılır. Bütünleyici parçadan maksat yerel adetlere göre asıl şeyin temel unsuru olan ve o şey yok edilmedikçe, zarara uğratılmadıkça veya yapısı değiştirilmedikçe ondan ayrılmasına olanak bulunmayan parçadır. Yasanın 688. maddesinin öngördüğü kurala göre de, paylı mülkiyette birden çok kimse maddi olarak bölünmüş olmayan o şeyin tamamına belli paylarda malik olur.
Somut olaya gelince; dava konusu 645 parsel sayılı taşınmazın davalı dışında başkaca paydaşları da vardır. Mahkemenin yıkımına karar verdiği yapı paylı mülkiyet rejimine tabi olarak davalı ve davada taraf olmayan kişilerin
mülkiyetindedir. Eğer paylı mülkiyete tabi bir eşya maddi olarak bölünmemiş paydaşların her birinin kullanımlarına taksim gibi bir nedene dayanarak bırakılmamışsa, yıkımı hüküm altına alınan yapıda dava dışı kişilerin de payları daha açığı mülkiyet hakkı vardır. Yıkım dava dışı paydaşların hakkını etkileyeceğinden dava dışı paydaşlar davaya katılmadan aleyhlerine sonuç doğuracak şekilde yıkım kararı verilemez. Esasen kurulan hükmün dava dışı paydaşlar bakımından infaz olanağından da söz edilemez.
Mahkemece; dava konusu 645 sayılı parselin davalı dışındaki paydaşlarının da harçlı dilekçe ile davaya dahil etmesi için davacıya süre verilmesi ve davaya dahil edilmeleri sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine gerek olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 15.10.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.