Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2011/9127 E. 2011/11171 K. 29.09.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/9127
KARAR NO : 2011/11171
KARAR TARİHİ : 29.09.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … tarafından, davalı … … aleyhine 05.08.1992 gününde verilen dilekçe ile çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi 30.06.1994 tarihli dilekçesi ile … aleyhine açtığı davada tapu iptali ve yol olarak terkin, … … tarafından da … aleyhine 17.11.1992 tarihinde verdiği dilekçe ile tapu iptali, tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davaların reddine dair verilen 23.02.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı …, davalılar … …, … ve … …’a karşı açtığı davada 2163 parsel sayılı taşınmazına elatmanın önlenmesi isteminde bulunmuştur.
17.11.1992 tarihli davada da davacı … …, …’ün maliki olduğu 2163 parsel sayılı taşınmazda kendisinin zilyetliğinde olan ev ve önündeki avlunun tapu kaydının iptali ile 2160 parsel sayılı taşınmaza eklenmesini talep etmiştir.
30.06.1994 tarihli davada ise …, …’e ait 2160 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının kadim yol olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve yol olarak terkin talep etmiştir.
Mahkemece, açılan üç dava birleştirilmiş ve …’ün açmış olduğu 2163 parsel sayılı taşınmaza elatmanın önlenmesi davası, kadastro mahkemesinde görülmekte olan davada ileri sürebileceği gerekçesiyle, 2163 parsel sayılı taşınmazda tapu iptali ve tescil isteminde bulunan … …’ın taşınmazı tespit malikinden satın aldığı, yargılama aşamasında da …’e sattığı, bu nedenle kök kayıtlara dayalı hak iddia edemeyeceği gerekçesiyle, tapu iptali ve yol olarak terkin davası ise davalıların tespit malikinden taşınmazı sonradan satın aldıkları ve iyiniyetli oldukları gerekçesiyle reddedilmiştir.
Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Birleştirilerek görülen davalar, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil ile tapu iptali ve yol olarak terkin istemlerine ilişkindir.
Elatmanın önlenmesi ve tapu iptali ve tescile konu 2163 parsel sayılı taşınmaz … adına tapuda kayıtlıdır. Ayrıca bu taşınmaz kadastro mahkemesinde de davalı olup kadastro mahkemesince de tutanak kesinleştiği gerekçesiyle reddedilmiş, karar henüz kesinleşmemiştir. Ancak, dosya içerisindeki tapu kayıtlarından dava konusu olan 2163 ve 2160 parsel sayılı taşınmazların tutanaklarının kesinleştiği ve davaların da süresinde açıldığı sabittir. Mahkemece elatmanın önlenmesi isteminin kadastro mahkemesinde ileri sürülebileceği, müstakil davaya konu olamayacağı gerekçesi yerinde görülmediği gibi 2160 parsel sayılı taşınmazın maliki … …’ın 2163 sayılı parselde mülkiyet iddia etmesi, tespit maliki olmasını zorunlu kılmadığı gibi taşınmazın yargılama aşamasında üçüncü kişiye devredilmesi davanın reddini değil HUMK’nun 186. maddesi uyarınca işlem yapılmasını gerektirir. Diğer yandan tapu iptali ve yol olarak terkin isteminin kadim yol bulunduğu iddia edilen taşınmazın tespit malikine değil sonraki maliklerine karşı ileri sürülebilme olanağı vardır. Bu nedenle yol iddiası ile terkin istemli davanın reddi de usul ve yasaya aykırıdır.
Mahkemece birleştirilen her üç davadaki istemlerin taraf delilleri çerçevesinde ayrı ayrı incelenerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddi doğru olmadığından karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıran taraflara geri verilmesine, 29.09.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.