Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2011/8384 E. 2011/10602 K. 21.09.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/8384
KARAR NO : 2011/10602
KARAR TARİHİ : 21.09.2011

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.08.2008 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26.05.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_K A R A R_
Davacı, davalılara ait taşınmaz sınırında bulunan ağaçların gölgelerinin ve köklerinin evine ve ürünlerine zarar verdiğini ileri sürerek müdahalesinin önlenmesini ve ağaçların kesilmesini istemiştir.
Davalı … katıldığı oturumda; ağaçların kendisine ait olmadığını diğer davalı …’ye ait olduğunu bildirmiş diğer davalı … ise duruşmaya katılmamıştır.
Mahkemece; davalı …’a karşı açılan davanın husumet yönünden reddine, davalı …’ye karşı açılan davanın ise kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmü davalı … temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 683. maddesi “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir” hükmü ile malikin mülkiyet hakkının yasal sınırlar içinde kullanabileceğini düzenlemiştir.
Anılan kanunun taşınmaz mülkiyet hakkının kısıtlamalarını düzenleyen “komşu …” bölümünde yer alan 740. maddesi, başkasının mülküne geçip zarar veren dal ve köklerin, zarar gören mülk sahibi tarafından kesilebileceği hükmünü içermektedir. Bu madde ile de mülkiyetin aşkın kullanımına kısıtlama getirilmiştir. Mülk sahibi bu hakkını kendisi kullanabileceği gibi bu zararın mahkeme aracılığıyla da giderilmesini isteyebilir.
Somut olayda davacı zararının giderilmesini istemiştir. Ancak taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilip hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Şöyle ki; istem elatmanın önlenmesi ve kal’e ilişkin olduğuna göre tecavüzlü ağaçların bulunduğu taşınmazın maliklerinin tamamının davada yer alması gerekir. 109 ada 2 parsel sayılı taşınmaz paylı mülkiyete tabi olup taşınmazda davalılar haricinde 1/4 payda iştirak halinde malik olan kişiler de mevcuttur. Aralarında taksim yapılmadığına göre tüm maliklerin taşınmazda ve ağaçlarda mülkiyet … bulunmaktadır. Bu nedenle kal’i istenen ağaçların bulunduğu taşınmazda dava dışı maliklerin davaya katılması sağlanarak taraf teşkili sağlandıktan sonra esas hakkında hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine sair hususların incelenmesine yer olmadığına,istek halinde yatırılan temyiz harcının davalıya iadesine, 21.9.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi