YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6140
KARAR NO : 2011/7310
KARAR TARİHİ : 06.06.2011
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalı aleyhine 01.10.2010 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05.11.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava konusu Kuzköy, 201 ve 871 parsel numaralı taşınmazların tapu kaydında “…” yazılı isminin “…” olarak düzeltilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın 201 parsel yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı idare vekili temyiz etmiştir.
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
Somut olayda; 201 parsel numaralı taşınmazın kadastro tutanağının iktisap sebebi sütununda özetle “…taşınmazların … oğlu … …’ın iken 1963 yılında 202 parseli … kızı … …’a ve bu parseli de … kızı … …’a hibe ettiği…” yazılıdır. Yargılama sırasında dinlenen tanık … … da 201 sayılı parselin dedesi tarafından, davacıya evlenirken ziynet eşyası olarak verildiğini beyan etmiştir.
Mahkemece; davacının eşi … oğlu, …’ın anne, baba ve tüm kardeşlerini gösterir nüfus aile kaydı ilgili yerden getirtilerek, gerek kadastro tutanağı ve gerekse tanık beyanı ile denetlenip sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu mülkiyet nakline sebep olacak şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Ayrıca, dava konusu 871 parsel yönünden dava reddedildiğine göre, duruşmalarda kendisini vekille temsil ettiren davalı idare lehine vekalet ücreti takdir ve tayini gerekirken bu hususta bir karar verilmemesi de doğru görülmemiş, hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 06.06.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.