YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6082
KARAR NO : 2011/7118
KARAR TARİHİ : 02.06.2011
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalı aleyhine 01.11.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, tapu kaydında isim düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacı, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının bir kısmında “…” bir kısmında ise “…” yazılan murisi babaannesinin isminin nüfus kayıtlarına uygun şekilde “…” olarak düzeltilmesini talep etmiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
HUMK’nun 388. maddesinde bir kararın kapsaması gereken hususlar belirtildikten sonra 389. madde ile de, kararda iki tarafa yükletilen görev ve verilen hakların şüphe ve tereddüdü gerektirmeyecek biçimde açık olarak yazılması öngörülmüştür.
Hüküm fıkrası, kararın esası olup kanunda “hüküm” kelimesi yalnız hüküm fıkrası için kullanılmıştır. Bu nedenle mahkemece, hüküm fıkrasında mahkemenin neye karar verdiği açıkça yazılmalıdır. Hüküm fıkrası çok açık ve infazı mümkün olmalıdır.
Mahkemece HUMK’nun 388. ve 389 maddelerine uygun hüküm kurulmamış, hüküm fıkrasında hangi parselin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinde ne şekilde düzeltme yapılacağı ayrı ayrı yazılması gerekirken “265, 407,543, 1779,2090,2218,2220, 2275 sayılı parsellerde … ve … olarak geçen ismin “Yakup kızı Şerife Cihan olarak düzeltilmesine “şeklinde hüküm kurulmuştur. Bu durum infazda tereddüt oluşturacağından yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca kabulü ile davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 02.06.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.