YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/5683
KARAR NO : 2011/6847
KARAR TARİHİ : 25.05.2011
Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.06.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmaz ise ödenen bedelin faiziyle tahsilinin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın görev yönünden reddine dair verilen 31.08.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, davalı yüklenici …’nın 04.03.1998 tarihli adi yazılı temlik işlemine dayalı bağımsız bölüm mülkiyetinin tespiti, tapu iptali tescil, olmadığı takdirde bağımsız bölümün rayiç değerinin tahsili istemleri ile açılmıştır.
Davalılar, arsa sahipleri ile yapılmış arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunmadığını, sözleşmede yazılan senetlerin teminat maksadıyla verildiğini, davacının bedel de ödemediğini, açılan davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin varlığının kanıtlanamadığından bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.
Hükmü davacı temyiz etmiştir.
Davada 04.03.1998 tarihli davalı şirketin de kaşesinin bulunduğu ve davalılardan …’nın imzasını taşıyan temlik işlemine dayanılmaktadır. Bu sözleşmede 2614 ada 1 sayılı parsel üzerine yapılan binanın üçüncü katındaki köşe dairenin mülkiyetinin davacıya geçirileceği yazılıdır. Diğer taraftan, sözleşmede davalı …’nın yüklenici sıfatıyla hareket ettiği görülmektedir. Yapılan uygulamada temlik işlemine konu bağımsız bölümün binadaki 13 numaralı bağımsız bölüm olduğu saptanmıştır. Taşınmazda kat irtifakı kurulmuş olup, tapu kaydında 13 numaralı bağımsız bölüm malikinin dava dışı … olduğu anlaşılmaktadır. 13 numaralı bağımsız bölüm tapuda konut niteliği ile kayıtlıdır.
4822 sayılı Kanununla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3.maddesi (c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanununun kapsamına alınmıştır. Dava konusu taşınmaz konut niteliğindedir. Anılan yasanın (e) bendindeki tanıma göre tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek veya tüzel kişiyi, (f) bendindeki tanıma göre de satıcı: kamu tüzel kişileri dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetler kapsamındaki tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 23.maddesi hükmüne göre de, bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir.
Somut olayda da; tüketici kavramı kapsamında kalan davacı, işin yüklenicisi olduğunu iddia ettiği …’nın yaptığı temlike dayanarak mülkiyet tespiti, tapu iptali ve tescil, kademeli istek olarak da bağımsız bölümün rayiç değerinin tahsili isteğinde bulunduğundan davanın, tüketici mahkemesinde görülmesi gerekir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ibraz edilememesi davanın esası hakkında kurulacak hükümle ilgili olup, görev hususunu etkilemez.
Mahkemece kamu düzeninden olan görev hususu re’sen gözetilerek yanlar arasındaki çekişmenin esası hakkında bir hüküm kurulması gerekirken iddianın ortaya getiriliş biçimi bir yana bırakılarak dava dilekçesinin görev noktasından reddi doğru olmadığından karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 25.05.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.