YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/4713
KARAR NO : 2011/5718
KARAR TARİHİ : 28.04.2011
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.07.2002 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali, tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.03.2003 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … … mirasçılarından … tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece, dava kabul edilmiştir.
Hükmü, satış vaadi borçlusu…mirasçılarından Kadriye Özçekmez temyiz etmiştir.
Davada, 29.07.1992 günlü satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satışı vaat edilen dava konusu taşınmazların 20 milyon lira değerinde olduğu yazılıdır. Dava, aynı değer gösterilerek 17.07.2002 tarihinde açılmış ve mahkemeden hukuki himaye bu tarihte talep edilmiştir.
492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesi gereğince; müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak harç alınır. Mahkemelerin görev konusunu düzenleyen HUMK’nun 1.maddesi gereğince de görev dava olunan
şeyin değerine göre belirtilmiş ise görevli mahkemenin tespitinde davanın açıldığı gündeki değerin esas tutulması gerekir. Diğer yandan, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı davalar münhasıran sulh mahkemelerinin görevini tayin eden 8.madde kapsamında da değildir. Bütün bunlar dışında gerek harç sorununun, gerekse görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu tartışmasızdır. Böyle olunca mahkemenin görevi belirlenirken sözleşmede yazılı değere bakmamak, eldeki davanın gayrimenkulün aynına ilişkin tapu iptali ve tescil davası olduğu düşünülerek görevli mahkemeyi tayin etmek gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 29.3.2006 günlü ve 2006/14-91-115 sayılı kararı da bu doğrultudadır.
Davada, sözleşme konusu 467, 468 ve 6 sayılı parseller ile İstanbul ili Fatih ilçesinde bulunan 2460 ada 27 sayılı parseldeki 3 ve 4 numaralı bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile tescil isteminde bulunulmuştur. Taşınmazların nitelikleri itibariyle, davayı görmeye sulh hukuk mahkemesinin değer itibariyle görevli olamayacağı açıktır.
Mahkemece, dava dilekçesinin görev yönünden reddi gerekirken çekişmenin esasının incelenerek hükme bağlanması doğru olmamıştır.
Karar, açıklanan nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 28.04.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.