Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2011/4558 E. 2011/5785 K. 28.04.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/4558
KARAR NO : 2011/5785
KARAR TARİHİ : 28.04.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı tarafından, davalı aleyhine 01.12.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.01.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, 406 parsel sayılı taşınmaz kaydında “… oğlu …” olarak geçen malik isminin “… oğlu …” olarak düzeltilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacının iddiasını kanıtlamasını talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir.
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.
1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir.
2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı
düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir.
3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir.
5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.
Somut olayda; dava konusu taşınmaz … oğlu … adına hükmen tescil edilmiştir. Mahkemece taşınmazın tapu kaydı getirtilmiş, nüfus müdürlüğü ve C.Savcılığı aracılığı ile araştırma yapılmış, tanık dinlenmiştir. Ancak, tapu kaydının dayanağı olan hüküm dosyası incelenmemiştir. Yukarıda da açıklandığı gibi mülkiyet nakline neden olmamak için tapu oluşumunun tüm dayanaklarının incelenmesi gerekmektedir. Mahkemece taşınmazın hükmen tescil edildiği hususu da gözetilerek tescile ilişkin dava dosyası da getirtilerek malik isminin gerçekten yanlış yazılıp yazılmadığı saptandıktan sonra sonuca gidilmesi gerektiğinden eksik incelemeye dayalı karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 28.04.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi