Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2011/4391 E. 2011/5808 K. 29.04.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/4391
KARAR NO : 2011/5808
KARAR TARİHİ : 29.04.2011

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı-k.davalı tarafından, davalı-k.davacı aleyhine 11.03.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, karşı dava ile de tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 09.02.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-k.davacı … tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, davalı ile elbirliği ile malik oldukları 511 parsel sayılı taşınmazın tamamına davalının inşaat yaparak elattığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesini ve inşaatın durdurulmasını istemiştir.
Davalı, karşı dava ile taşınmazda yaptığı duvar ve inşaat bedelinin zemin değerinden fazla olduğunu ileri sürerek, taşınmazın adına tescilini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş, hükmü davalı-karşı davacı … temyiz etmiştir.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ile taşınmazdaki inşaatın durdurulması, karşı dava temliken tescil istemlerine ilişkindir.
Tefhim olunan kısa karar ile gerekçeli kararın farklı olduğu görülmüştür.
10.04.1992 tarihli ve 1991/7-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı gereğince kısa kararla gerekçeli kararın çelişik bulunmasının bozma nedeni oluşturacağı, bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile vicdani kanaatine göre karar verebileceği öngörülmüştür.
Bu itibarla kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olması nedeniyle hükmün bozulması gerekmiştir. Mahkemece dava ve verilecek kararın niteliği ve yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca usulüne uygun olarak taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 29.04.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.