Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2011/4323 E. 2011/5656 K. 27.04.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/4323
KARAR NO : 2011/5656
KARAR TARİHİ : 27.04.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı tarafından, davalı aleyhine 30.03.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25.01.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
Tapu Sicil Müdürlüğüne yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.
1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir.
2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir.
3-Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir.
5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;
Davacı, dava konusu kaldırım … Mahallesi 193 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında Vicdahan yazılan isminin … olarak düzeltilmesini talep etmiştir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller hüküm kurulmasına yeterli değildir.
Eldeki davada, dava konusu parselin tapulama tutanağının 17.02.1989 tarihinde düzenlendiği, tutanağın edinme sebebi sütununda … haricen satın aldığı yazılıdır. Nüfus müdürlüğü ve zabıta aracılığı ile yapılan araştırma sonucunda kayıt maliki ile aynı kimlik bilgilerini taşıyan başka bir kişinin de bulunmadığı bildirilmiştir. Duruşmada dinlenen davacı tanıkları da dava konusu evde uzun süredir davacı ve ailesinin oturduğunu beyan etmişlerdir. Davacının nüfus kayıtları ile tapulama tutanağı edinme sebebi sütunundaki bilgiler arasında irtibatı sağlayacak şekilde inceleme ve araştırma yapılmadan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu durumda mahkemece, taşınmaz başında keşif yapılarak taşınmazı bilen ve müşterek malikleri tanıyan tanıklar, mahalli bilirkişiler ile taşınmazı davacıya sattığı belirtilen … ve bu kişi ölmüş ise mirasçıları dinlenmeli, tüm deliller toplandıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 27.4.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.