Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2011/4175 E. 2011/8477 K. 28.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/4175
KARAR NO : 2011/8477
KARAR TARİHİ : 28.06.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.03.2006 gününde verilen dilekçe ile Bucak Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/532 Esas, 2004/902 Karar sayılı dosyasının yargılamasının yenilenmesi istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.09.2010 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar … vd. vekili ile duruşmasız olarak davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 28.06.2011 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar … vd. Av…. ile davalı Hazine vekili Av…. ile karşı taraftan davacılar … vd. vekili Av…. geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, Bucak Asliye Hukuk 2003/532E. 2004/902K. sayılı ilamı ile 361 ada 1, 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazlarda “… kızı, …” şeklindeki kimlik bilgilerinin “… kızı, …” olarak düzeltildiğini, davalıların hileyle mahkemeyi hataya düşürdüğünü ileri sürerek Bucak Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/532E. 2004/902K. sayılı dosyasının yargılamasının yenilenmesini ve kararın kaldırılmasını istemişlerdir.
Davalılar … ve arkadaşları, davacıların tapu kayıt malikinin mirasçıları olmadığını, dava açmakta hukuki yararlarının bulunmadığını, mahkeme kararının doğru olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuşlar; davalı Hazine ise, gerçek malikin belirlenmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile Bucak Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/532E. 2004/902K. sayılı ilamının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili ile davalı idare vekili temyiz etmiştir.
1-Yargılamanın iadesi, bazı ağır yargılama hatalarından ve noksanlıklarından dolayı, maddi anlamda kesin hükmün bertaraf edilmesiyle daha önce kesin hükme bağlanmış olan bir dava hakkında yeniden yargılama ve inceleme yapılmasını sağlayan olağanüstü kanun yoludur. Yargılamanın yenilenmesi yoluna ancak kesin hükmün tarafları ya da halefleri başvurabilir. Kesin hükmün tarafları ya da halefleri arasında yer almayanların ise aleyhine hüküm verilen tarafın haleflerine veya alacaklılarına zarar vermek için, hükmün taraflarının anlaşarak hile ile o taraf aleyhine hüküm verilmesini sağlamış olmaları halinde yargılamanın iadesi yoluna başvurabilmelerine HUMK’nun 446. maddesi istisnai olarak olanak sağlamaktadır.
Somut olayda, davacılar, 07.04.2005 tarihinde kesinleşen Bucak Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/532E. 2004/902K. sayılı ilamının yargılamasının iadesini istemişlerdir. Adı geçen dosyada, eldeki dosyanın davalıları arasında yer alan … davalı; … mirasçıları olan …, …, … ve … davacı sıfatıyla yer almışlardır. Görülüyor ki, eldeki dosyanın davacıları anılan mahkeme kararının tarafları arasında yer almadığı gibi, o dosya taraflarının halefleri de değildirler. Ayrıca, Bucak Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/532E. 2004/902K. sayılı dosyasının taraflarının anlaşarak eldeki davacılara zarar vermek için hile ile hüküm verilmesini sağladıkları da kanıtlanmamıştır. Dolasıyla davacılar, HUMK’nun 445 ve 446. maddelerin korumasından faydalanamazlar. Daha açığı, davacıların aktif dava ehliyetleri bulunmamaktadır. Bu nedenle, mahkemece, aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
2-Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Yukarıda açıklanan bozma nedenine göre davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü hükmün BOZULMASINA, (2.) bentte açıklanan nedenlerle davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 825TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 28.06.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.