YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2999
KARAR NO : 2011/4406
KARAR TARİHİ : 05.04.2011
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.07.2008 ve 11.11.2008 gününde verilen dilekçeler ile mecra irtifakı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Davacı, tarımsal amaçlı sulama yapmak amacıyla davalılara ait 315, 284, 277 ve 316 parsel sayılı taşınmazlardan Türk Medeni Kanunun 744. maddesi uyarınca enerji hakil hattı kurulması için mecra irtifakı kurulmasını istemiştir
Davalı, Hazine ve köy tüzel kişiliği vekilleri 284 parsel sayılı taşınmazın mera olduğunu ve enerji nakil hattı geçirilemeyeceğini savunmuş, diğer davalılar duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi vermemişlerdir.
Mahkemece, davalı … aleyhine açılan davanın feragat nedeniyle, diğer davalılar aleyhine açılan davanın ise sübut bulmadığından bahisle reddine karar verilmiştir
Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 744. maddesi uyarınca “Her taşınmaz maliki, uğrayacağı zararın tamamının önceden ödenmesi koşuluyla su yolu, kurutma kanalı, gaz ve benzerlerine ait boruların, elektrik hat ve kablolarının, başka yerden geçirilmesi olanaksız veya aşırı ölçüde masraflı olduğu takdirde, kendi arazisinin altından veya üstünden geçirilmesine katlanmakla yükümlüdür.”
Mecra irtifakı kurulması istemine ilişkin davalarda, irtifak hakkı taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine irtifak hakkı kurulması istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması
zorunludur. Ancak, yararına mecra irtifakı kurulacak taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise, dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
Mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davalar, özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alması nedeniyle yapılacak araştırma ve incelemede, öncelikle davacının mecra ihtiyacının bulunup bulunmadığı saptanmalıdır. İhtiyacın saptanması halinde de, çevre taşınmazların tamamının üzerinde irtifak hakkı kurmaya elverişli olup olmadığı incelenip, hukukun genel bir ilkesi olan “fedakârlığın denkleştirilmesi ilkesi” uyarınca taraf yararları da gözetilerek en az masrafı gerektiren ve bundan da en az zarar görecek kişi taşınmazı üzerinden mecra irtifakının bağlanacağı su, elektirik, gaz ve benzerine ait yol ya da kaynak ile yararına mecra hakkı kurulan taşınmaz arasında kesintisiz bağlantı sağlayacak şekilde kurulmalıdır. Ayrıca mecranın niteliği, nasıl ve hangi araçlarla geçirileceği ayrıca belirlenerek kararda gösterilmelidir.
İrtifak hakkının bedeli, taşınmazların niteliğine göre uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak saptanmalı ve bedel hükümden önce mahkeme veznesine depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin saptanmasından sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Davanın niteliği gereği, yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
Somut olayda; dava dışı … tarafından kurulan enerji nakil Hattının Ömer Bey köyü Tepeköy mevkiinde yol kenarından geçtiği, hattın her hangi bir tarla, arsa ve benzeri yerden geçmediği, bu hattın ortak kullanılmasının daha ekonomik olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; elektrik bilirkişisi tarafından düzenlenen 20.03.2010 tarihli raporda ve … Elektrik Dağıtım A.Ş. Çorum İl Müdürlüğü’nün 01.09.2009 tarihli yazısında, özel müşteri …’den muvafakat alınması ve katılım payının ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece bu yön araştırılmamıştır.
Hal böyle olunca; mahkemece, davacıya özel hattın sahibi … aleyhine dava açması ya da dava harcını da vermek suretiyle davaya
dahil etmesi için mehil verilmeli, mehil gereği yerine getirildiğinde bilirkişi raporunda ve … Elektrik Dağıtım A.Ş. yazısında belirtildiği üzere …’e ait özel hattan davacının taşınmazına elektrik verilip verilemeyeceği ve …’in muvafakat edip etmediği sorulmalı, elektrik verilmesinin mümkün olduğunun anlaşılması halinde bu hattan mecra irtifakı kurulmalıdır. Aksi takdirde, yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde bulundurulmak ve kaynak ile yararına mecra kurulan taşınmaz arasında kesintisiz bağlantı sağlanması ilkesi de nazara alınmak suretiyle yeni bir güzergah belirlenerek davacıya ait taşınmazın elektrik ihtiyacı karşılanmalıdır.
Açıklanan bu hususlar nazara alınmadan davanın reddi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 05.04.2011 tarihinde oy birliği ile karar verildi.