Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2011/2455 E. 2011/3218 K. 14.03.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2455
KARAR NO : 2011/3218
KARAR TARİHİ : 14.03.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.04.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili ve davalı Maltepe Belediyesi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, Hazineye ait 2136 ada 30 parsel sayılı taşınmazın 114 metrekarelik kesiminin 2981 sayılı İmar Affı Kanunu uyarınca 27.06.1986 tarihinde hak sahibi …’e tahsis edildiğini, tahsis edilen taşınmazı 21.01.1993 tarihli satış sözleşmesiyle temlik aldığını, taşınmazın bulunduğu yerde imar uygulaması yapılarak tahsis edilen taşınmazın 3385 ada 8 parsel numarasını aldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın davalılar tarafından temyizi üzerine Dairemizce “… 2981 sayılı Kanunun 13/a hükmüne göre, arsa tahsis edilecek kimselerin kendisinin veya eşinin veya reşit olmayan çocuğunun oturduğu belediye ve mücavir alan sınırları içinde ev yapmaya müsait arsaya veya bir eve veya apartmanın bağımsız bir bölümüne veya bir bölümü işyeri olarak kullanılan bir yapıya sahip bulunmaması zorunludur. Mahkemece yapılan bu saptama üzerinde durulmadan, istemin hüküm altına alınması doğru görülmemiştir. Öte yandan, İmar parsellerinin oluşturulması sırasında, şuyulandırılmaya tabi tutulan parsellerden 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 18/b-c maddesi uyarınca düzenleme ortaklık payı kesilip kesilmediğinin, kesilmiş ise uygulanan oranın saptanması, düzenleme ortaklık payı kesilmiş ise uygulanan oran tahsis edilen 114 metre kareden düşüldükten sonra tescile karar vermek gerekir. Ayrıca, Tescile karar verilebilmesi için tahsise konu arsa bedelinin ödenmiş olması, ödenmemiş ise taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinin uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanarak tahsis eden Hazineye ödenmek üzere hükümden önce mahkeme veznesine veya belirlenecek tevdi mahalline depo edilmiş olması gerekir” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş tir.
Hükmü, davalılar temyiz etmişlerdir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen sadece bozma ilamında belirtilen arsa tahsis edilecek kimselerin kendisinin veya eşinin veya reşit olmayan çocuğunun oturduğu belediye ve mücavir alan sınırları içinde ev yapmaya müsait arsaya veya bir eve veya apartmanın bağımsız bir bölümüne veya bir bölümü işyeri olarak kullanılan bir yapıya sahip bulunmadığı konusunda araştırma yapılmıştır. Bozma ilamında belirtilen diğer hususlar araştırılmamıştır.
Mahkemece, imar parsellerinin oluşturulması sırasında, şuyulandırılmaya tabi tutulan dava konusu parselden 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 18/b-c maddesi uyarınca düzenleme ortaklık payı kesilip kesilmediği taşınmazın bulunduğu belediye başkanlığından sorulmalı, kesilmiş ise uygulanan oran saptanarak tahsis edilen 114 metre kareden düşüldükten sonra kalan miktarın tesciline karar verilmelidir. Ayrıca taşınmazın bedelinin ödenmiş olup olmadığı araştırılmalıdır. Taşınmazın bedeli ödenmemiş ise taşınmazın dava tarihindeki rayiç değeri uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanarak tahsis eden Hazineye ödenmek üzere hükümden önce mahkeme veznesine veya belirlenecek tevdi mahalline depo ettirilmelidir.
Mahkemece, bozma ilamına uygun inceleme ve araştırma yapılamadan karar verilmiş olması doğru olmadığından karar bozulmalıdır.
Kabule göre de; tahsis miktarının 114 m2 olduğu düşünülmeden taşınmazın tamamının davacı adına tesciline karar verilmesi yerinde değildir.
SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 14.03.2011 tarihinde oy birliği ile karar verildi.