Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2011/16180 E. 2012/1370 K. 03.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/16180
KARAR NO : 2012/1370
KARAR TARİHİ : 03.02.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.07.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01.11.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı 267 parsel sayılı taşınmazda paydaş “… kızı …” nin isminin nüfus kayıtlarına uygun olarak “… kızı …” olarak düzeltilmesi talep etmiştir.
Davalı davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir.
Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
Kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.
1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları
(tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.
2-Nüfus Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı,kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.
3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.
4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir.
5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.
Somut olayda; dava konusu taşınmaz tapuda … kızı … adına kayıtlıdır. Mahkemece tapu kaydı ve … kızı …’nın nüfus kaydı incelenerek dava kabul edilmiştir. Taşınmazın tapulama tutanağında eveliyatında … adına kayıtlı iken 60 sene önce ölümü üzerine evlatları Ayşe ve Hediye ve …’ye terk ettiği yazılıdır. Mahkeme kayıt malikinin tutanakta belirtilen kardeşlerinin bulunup bulunmadığı yönünden anne-baba ve kardeşlerini gösterir nüfus aile kayıt tablosunu incelemediği gibi tanık dinlememiş nüfus müdürlüğü ve Cumhuriyet Savcılığı aracılığı ile yukarıda belirtilen şekilde araştırma yapılmamıştır. Mülkiyet nakline sebebiyet vermemek için eksik araştırma ve incelemeye dayalı hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA 03.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.