Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2011/15923 E. 2012/1359 K. 03.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/15923
KARAR NO : 2012/1359
KARAR TARİHİ : 03.02.2012

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.12.2008 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15.10.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, işletme hakkı devri sözleşmesi hükümlerine göre eksik hesaplanan alacağın tahsiline ilişkindir.
Davalı şirket vekili, zamanaşımı def’inde bulunarak davanın reddine savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacı şirket vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece davacı şirket vekili tarafından davalı şirket aleyhine açılan alacak davasının beş yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, 1999, 2000 ve 2001 yıllarına ait işletme hakkı payı yönünden zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olması ve 2004 yılına ait payında ödenmesine rağmen, bu kısma ilişkin temerrüt faizinin ödenmemiş olması nedeniyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve hükmün davacı vekili tüm alacağın hüküm altına alınması gerekirken kısmen kabulünün doğru olmadığı gerekçesi ile hükmü temyiz etmiştir.
Ancak, davacı vekili hükmü temyiz etmesinden sonra dosyaya sunmuş olduğu 22.09.2010 tarihli temyize ek beyan dilekçesinde, davalıya şirket ile mahkeme kararından sonra 05.08.2010 tarihinde ek protokol imzaladıklarını ve anlaşmazlığın sulhen çözüldüğünü bildirmiştir.
Sulh görülmekte olan bir davanın taraflarının, karşılıklı anlaşma ile yeni bir sözleşme ile dava konusu uyuşmazlığa son vermeleridir. Dava açıldıktan sonra dava hakkında verilen hüküm kesinleşinceye kadar davada sulh olunabilir(6100 sayılı HMK’nun 314.maddesi). Yani, hüküm verilmeden önce, hüküm verildikten sonra ve temyiz ve karar düzeltme aşamalarında davada sulh olunabilir. Eldeki davada; hüküm temyiz edildikten sonra sulh olunduğundan, mahkemece verilen kararın tarafların sulh olması nedeniyle mahkemesince bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine 03.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.