Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2011/15194 E. 2011/16327 K. 29.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/15194
KARAR NO : 2011/16327
KARAR TARİHİ : 29.12.2011

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.08.2009 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.07.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar, 221 ada 3 parsel sayılı taşınmazları yararına,davalılara ait 221 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını istemişlerdir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece davanın kabulüne, 221 ada 3 parsel sayılı taşınmaz lehine, 221 ada 7 parsel sayılı taşınmaz aleyhine geçit hakkı tesisine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar …,…,… temyiz etmiştir.
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir.
Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
Somut olayda; dosyada mevcut kadastro paftasına göre davacıya ait 221 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastrol yola cepheli olduğu görülmektedir.Kadastrol yolun taşlık,ağaçlık ve eğimli olması davacı taşınmazının geçit ihtiyacı içerisinde olduğunu göstermez.
Açıkça belirtmek gerekirse, davacı adına kayıtlı 221 ada 3 parsel numaralı taşınmazın genel yola cephesinin bulunduğu, bu nedenle mutlak ve nispi geçide ihtiyacı olmadığı anlaşılmakla, davacının sübjektif arzusuna göre geçit güzergahı saptanıp buna ilişkin hüküm kurulması mümkün değildir. Davanın açıklanan tüm bu nedenlerle reddi gerekirken kabulü doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 29.12.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.