Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2011/14848 E. 2012/3659 K. 13.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/14848
KARAR NO : 2012/3659
KARAR TARİHİ : 13.03.2012

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.11.2008 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin men’i ve kal istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 13.03.2012 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili gelmedi, karşı taraftan davacı idare vekili Av. … m geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R
Dava, tahsis işlemine dayalı haksız elatmanın önlenmesi ve kal istemiyle açılmıştır.
Davalı, taşınmazın dava dışı belediyeye ait olduğunu, dava dışı belediye encümeninin 01.07.2008 tarihli kararıyla yine dava dışı …’ya kiralandığını, açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava kabul edilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
Burada öncelikle, davacı idarenin aktif dava ehliyeti bulunup bulunmadığı yönü üzerinde durulmalıdır. Çünkü, bir dava gerçek hak sahibi tarafından gerçek davalıya yöneltilirse başarıyla sonuçlanabilir. 296 ada 195 sayılı parselin tapu kaydından; taşınmazda dava dışı Hazine’nin 21504/43008 payı bulunduğu görülmektedir. Tapu kaydına tahsis işlemi şerh edilmemiştir. Dosyadaki bilgilerden de kayıtta pay maliki Hazine’nin davacı idareye taşınmazı tahsis ettiğine dair bir belge de bulunmamaktadır.
Bütün bu anlatılanların sonucuna göre mahkemece, davacı idarenin aktif dava ehliyeti bulunup bulunmadığının saptanması için yukarıda belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmalıdır.
Diğer taraftan, davalı elatmanın varlığını kabul etmediğinden Türk Medeni Kanununun 6.maddesine göre haksız elatmanın varlığını ve haksız elatan tarafın davalı olduğunu ispat yükü davacıya düşer. Davacı idare 13.10.2008 ve 20.10.2008 tarihli iki ayrı tutanak düzenleyerek taşınmaza haksız elatan kişinin davalı olduğunu iddia ettiğinden tutanakta imzası bulunanlar keşif yerinde dinlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak davanın kabul edilmesi de doğru görülmemiştir.
Belirtilen nedenlerle kararın bozulması gerekir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 13.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.