YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/1148
KARAR NO : 2011/2362
KARAR TARİHİ : 28.02.2011
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.11.2009 gününde verilen dilekçe ile tapulu taşınmaza müdahalenin önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.08.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, 7 parsel sayılı taşınmazına davalının müdahalesinin önlenmesini istemiştir.
Davalı, davacının Keşan Kaymakamlığı’na vaki müracatının 27.10.2009 tarihinde reddedildiğini, müdahalesi bulunmadığını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının müdahalesi olduğu iddia edilen kısmın dava tarihi itibariyle ekilmediği ve boş olduğu gerekçesiyle tarafların gösterdiği tanıklar dinlenmeden davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, Türk Medeni Kanununun 683. maddesi gereğince mülkiyet hakkına dayalı müdahalenin önlenmesi isteğine ilişkindir. Bir taşınmaza hukuka aykırı elatma maddi bir olay olduğundan kimin tarafından elatıldığının ispatı davacı tarafa düşer ve bu husus tanık sözleri ile ispatlanabilir. Davacı dava dilekçesinde tanık deliline dayanmıştır. Bu durumda mahkemece taraf vekillerinden tanıklarının isimleri sorularak tanık listesi verilirse HUMK’nun 258. maddesine uygun yöntemle taşınmaz başında dinlenmeli, dava konusu yerin kim tarafından kullanıldığı, elatmanın kim tarafından yapıldığı kesin olarak saptandıktan sonra sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece açıklanan hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde verilen karar doğru görülmediğinden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 28.02.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.