Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2011/10614 E. 2011/11228 K. 30.09.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/10614
KARAR NO : 2011/11228
KARAR TARİHİ : 30.09.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.08.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgisi düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.04.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı kurum vekili Erzurum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden aldığı yetki belgesine istinaden, 2061 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında “… Atman” şeklinde yazılan kimlik bilgilerinin “… …” olarak düzeltilmesini istemiştir.
Davalı, davaya bir diyeceğinin olmadığını beyan etmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet … sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
Kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.
1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir.
2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka Kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir.
3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir.
5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, taşınmaz başında keşif yapılarak tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri dinlenmelidir.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Dava konusu taşınmazın tescilinin dayanağı belgeler getirtilmemiş, tanık dinlenmemiştir. Yine zabıta aracılığı ile yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir.
Tapu sicil müdürlüğünden 2061 parsel sayılı taşınmaza ait tapulama tutanakları ile tescilin dayanağı belgeler istenilerek, kayıt malikinin davacının murisi “… …” olup olmadığı araştırılmalıdır. Davacı tarafından tanıklar bildirildiğinde uyuşmazlık konusu hakkında davacı tanıkları dinlenmeli ve daha detaylı zabıta araştırması yapılması sağlanmalıdır. Tüm bu araştırmalar sonucunda hala kesin bir kanaat oluşmamış ise taşınmaz başında keşif yapılarak tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri dinlenmeli, sunucuna göre bir karar verilmelidir.
Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 30.09.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.