Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2010/9897 E. 2010/10915 K. 21.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/9897
KARAR NO : 2010/10915
KARAR TARİHİ : 21.10.2010

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.11.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.03.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Davacı, davaya konu 140 ada 2 parsel, 556 ada 8 parsel, 1163 ada 1-3 parseller, 1166 ada 1 parsel, 1168 ada 1 parsel, 1145 ada 2 parsel, 1162 ada 2 parsellerde paydaş olarak gözüken … ile …’den olma, …e’nin nüfusta soyadı almadığı halde tapu kayıtlarında … olarak yazıldığını, ayrıca paydaş olarak gözüken … ve …’den olma …’in de nüfusta soyadı almadığı halde tapuda … olarak yazıldığını, yine paydaş olarak gözüken … ve …’den olma …’nın kadın olmasına rağmen tapuda … oğlu olarak yazıldığını söz konusu kayıtların nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesini talep etmiştir.
Davalı idare vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, karar verilmiş, hükmü davacı ve davalı idare vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriği ile yukarıdan beri açıklanan nedenlere göre davacının bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince ;
Dava Medeni Kanunun 1027. maddesi gereğince tapuda isim düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Tapu Kayıtlarının düzgün tutulmasında kamu yararı bulunup, kamu düzenine ilişkin kayıt düzeltme davalarından mülkiyet nakline meydan vermemek için tapu maliki ile adının düzeltilmesi istenen kişinin aynı şahıs olup olmadığının saptanması gerekir.
Eldeki davada, mahkemece nüfus müdürlüğünden kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan kişiler bulunup bulunmadığı araştırılmamıştır. Mülkiyet nakline sebep olunmaması için mahkemece Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmeli, tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalı, açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.
Yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra neticesine göre bir karar vermek gerektiği halde mülkiyet nakli oluştuğu kuşkusu yaratacak şekilde tesis edilen hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı idare temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 21.10.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.