Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2010/8268 E. 2010/9556 K. 30.09.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/8268
KARAR NO : 2010/9556
KARAR TARİHİ : 30.09.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar K.davalılar … vd vekili tarafından, davalı-k.davacı … aleyhine 29.08.2001 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal, ecrimisil, karşı dava ile de tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın öenlenmesi ve kal isteminin kabulüne, ecrimisil yönünden karar vermeye yer olmadığına, karşı davanın reddine dair verilen 06.12.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı … vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_K A R A R_
Davacılar, murisleri Leman’a ait 2 parsel sayılı taşınmaza davalının gecekondu yaptığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesini, binanın yıkımını ve ecrimisil istemişler; karşı davada ise, davalı-davacı …, dava konusu yapıları 20 yıl önce iyiniyetle ve hiçbir engelleme ile karşılaşmadan yaptığını belirterek Türk Medeni Kanununun 724. maddesi uyarınca tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, el atmanın önlenmesi ve kal isteminin kabulüne, ecrimisil istemi … bırakıldığından bu istem hakkında karar vermeye yer olmadığına; karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı-karşı davacı … vekili temyiz etmiştir.
Dava, elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil, karşı dava ise tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Türk Medeni Kanunu’nun 688 ve devamı maddeleri uyarınca paylı mülkiyetin konusu fiili olarak bölünmemiş eşya ve müşterek mülkiyet ise aynı hukuki statüde bulunan birden çok kişinin belirli bir eşyaya aynı anda paylı olarak malik oldukları bir topluluk mülkiyeti şeklidir. Paydaşların eşya
2010/8268-9556
üzerinde sahip bulundukları hisse maddi olarak (fiilen) bölünmüş olmayan soyut bir hisse niteliğindedir. Başka bir anlatımla fiziki bölünme değil, fikri bölünmenin söz konusu olduğu, dolayısıyla her paydaşın müşterek eşyanın her parçasında hakkının bulunduğu, ayrıca müşterek eşya ile ilgili bölünebilen yetkiler üzerinde her hissedarın payı oranında bağımsız hakkının bulunduğu, fakat bölünemeyen yetkilerde herkesin hakkının eşyanın tamamını kapsadığı açıktır. Belirtilen nedenle, paylı mülkiyete konu bir taşınmazda maliklerden her birinin, müşterek mülkiyete konu taşınmaza el atılması halinde bu el atmanın önlenmesini tek başına istemesi mümkün ise de; Hukuk Genel Kurulunun 13.6.1984 gün ve 1982/14-358 Esas 1984/710 Karar sayılı kararı doğrultusunda el atmanın yanı sıra kal isteminin de söz konusu olduğu hallerde tüm müşterek maliklerin birlikte dava açmaları gereklidir. Kaldı ki eldeki davada karşı davacı, Türk Medeni Kanunu’nun 724. maddesi uyarınca tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuş olup verilecek karar tapuda malik olarak yer alan tüm paydaşların hukuki durumunu etkileyeceğinden davada yer almaları gereklidir.
Dava konusu 2 parsel sayılı taşınmaz Leman Ünlüsoy adına kayıtlı olup, malikin mirasçıları arasında yer alan Hatice Hayriye Dürrüşehvar davada yer almamıştır.
Mahkemece dava ve verilecek kararın niteliği ve yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca usulüne uygun olarak taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı-karışı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, 30.09.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.