Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2010/7917 E. 2010/8893 K. 20.09.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/7917
KARAR NO : 2010/8893
KARAR TARİHİ : 20.09.2010

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı tarafından, davalı aleyhine 22.12.2009 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.04.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı temsilcisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, 1186 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında murisi babası …’ın “Osman” yazılan baba adının “…” olarak düzeltilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava Medeni Kanunun 1027. maddesi uyarınca açılan tapuda kayıt düzeltilmesi istemine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
Dava konusu taşınmazlar tapulama yolu ile oluşmuş, mahkemece, kaydında düzeltme yapılması istenen taşınmazlara ait tapulama tutanakları getirtilmemiştir. Ayrıca ilgili nüfus müdürlüğünden tapu maliki ile aynı kimlik bilgilerine sahip kişinin bulunup bulunmadığı sorulmamıştır. Bu durumda mahkemece, dava konusu taşınmazlara ait tapulama tutanakları getirtilip nüfus müdürlüğünden tapu maliki ile aynı kimlik bilgilerine sahip kişinin bulunup bulunmadığı sorularak nüfus kaydı temin edilmeli, nüfus kaydı tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır.
Eksik inceleme ve araştırma sonucu mülkiyet nakline sebep olunacak şekilde hüküm tesisi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 20.09.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.