Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2010/3603 E. 2010/4358 K. 14.04.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/3603
KARAR NO : 2010/4358
KARAR TARİHİ : 14.04.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatiyle)

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.09.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.04.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, yüklenicinin temliki işlemine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davalılardan … davanın reddini savunmuş, diğer davalılar savunmada bulunmamıştır.
Mahkemece hükmüne uyulan Dairemiz bozma kararında belirtildiği üzere işlem yapılmış, dava kabul edilmiştir.
Hükmü, arsa sahibi davalılardan …, …, …, …, … ve … (…) temyiz etmiştir.
Uyuşmazlık 1648 ada 2 parsel üzerinde yapılan binanın B blok 5 numaralı bağımsız bölümüne ilişkindir. Tapu kayıt örneğinden taşınmazda davada taraf durumuna uyan …’nin de 1/12 payı bulunduğu görülmektedir. Kayıt maliki … davada taraf durumunu almadan savunma ve delilleri istenip toplanmadan ve taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulması HUMK’nun 73. maddesine aykırı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; bilirkişi inşaatın getirildiği fiziki seviyenin % 93 olduğunu, % 7 fiziki seviyeye karşılık yapılması gereken işler bedelinin 22.444,00 TL bulunduğunu saptamıştır. Eserin tamamlanması % 7 fiziki seviye-nin de ikmali halinde olanaklıdır. Başka bir deyişle, 21.3.1991 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin arsa sahibi bakımından ifa ile sonuçlanması, eserin bütünü ile bitirilmesi veya 22.444,00 TL eksik işler tutarının para olarak ödenmesi halinde mümkündür. Aksi takdirde arsa sahipleri Borçlar Kanununun 167. maddesinden yararlanarak temliken vakıf olduğu zaman temlik edene (yükleniciye) karşı ne gibi def’iler ileri sürebilecekse temellük edene (davacı üçüncü kişiye) karşı da dermeyan edebilir. Bu bakımdan yükleniciden şahsi hakkını temellük eden davacı bütün eksiklikler bedelini depo etmeden arsa sahipleri üzerindeki kaydın adına tescilini isteyemez.
Mahkemece bu yönler gözardı edilerek davanın yazılı olduğu şekilde kabulü doğru olmadığından karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 14.04.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.