Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2010/3469 E. 2010/4142 K. 12.04.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/3469
KARAR NO : 2010/4142
KARAR TARİHİ : 12.04.2010

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.05.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali, yol olarak terkin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.01.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, davalı Hazine’ye ait 290 parsel sayılı taşınmazın kadim yol olduğunu, kadastro tespiti sırasında bu parselin davalı adına tespitinin yapılarak tescil edildiğini, evine geçecek yolunun kalmadığını bildirerek parselin kendi adına tescilini, yolun açılıp geçit hakkı verilerek mağduriyetinin giderilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir.
Bir davada olayları anlatmak taraflara, hukuki tavsif mahkemeye aittir. Davacı dava dilekçesinde, geçit hakkı istemiş gibi beyanda bulunmuş ise de isteminin mahkemece tapu iptali ve yol olarak terkin şeklinde değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
3402 sayılı Kadastro Kanununun 16. maddesi gereği yollar, kamu malı niteliğinde olan ve herkesin kullanması gereken yerlerdendir. Kamu malı niteliğindeki yerler ya kadimden beri bu niteliktedir ya da tahsisle oluşur. Özel mülkiyete konu teşkil etmezler.
Kamu malı niteliğindeki genel yollar haritasında gösterilmekle yetinilir.
Somut olayda, keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler ile tanık olarak dinlenen kadastro tespit bilirkişilerinin beyanlarından, davacının yol olarak iddia ettiği taşınmaz bölümünün davalı Hazineye ait olmadığı ve içerisinden kadimden beri kullanılan bir yolun geçtiği ispatlandığından mahkemece kabul kararı verilmesinde yasaya aykırılık yoktur. Ne var ki; mahkemece yapılan keşif sonucunda verilen 28. 12. 2009 tarihli fen bilirkişisi …’ya ait rapor ekindeki krokide 290 parsel sayılı taşınmazın içerisinden geçen ve kesik çizgiler ile gösterilen bölümünün kadim yol olduğu, yol olarak işaretlenen bölümün kuzeyinde üçgen şeklindeki bölümün ise kuru dere yatağı içerisinde kaldığı anlaşılmaktadır. Diğer bir anlatımla yol olarak işaretlenen bölümün güneyi davacı tarafından dava konusu yapılmamış olduğu halde 290 sayılı parselin tamamının tapu kaydının iptaline ve tescil harici bırakılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Mahkemece bilirkişi raporunda kesik çizgilerle belirlenen ve yol olduğu ispatlanan yer ile bu yerin kuzeyindeki kuru dere yatağına isabet eden bölümünün tapu kaydının iptali ile yolun terkinine ve haritasında gösterilmesine, kuru dere yatağının tescil harici bırakılmasına karar verilmesi gerekir.
Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ. Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, 12.04.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.