Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2010/3273 E. 2010/3764 K. 05.04.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/3273
KARAR NO : 2010/3764
KARAR TARİHİ : 05.04.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.05.2003 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27.03.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı genel yola bağlantısı olmayan 192 ada 51 parsel sayılı taşınmazı için davalıya ait 192 ada 52 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı kurulmasını istemiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece dava kabul edilerek davacı taşınmazı yararına geçit kurulmasına karar verilmiştir.
Hükmü davalı … temyiz etmiştir.
Mahkemece 20.10.2004 tarihinde verilen karar dairemizce; “Davalının temyiz itirazı olarak da ileriye sürdüğü diğer seçeneklerden ve özellikle 51 numaralı parsele doğu yönünden bitişik 56 numaralı parsel üzerinden geçit kurulması olasılığı üzerinde durulmadığı gibi, genel yolla davacıya ait parseli bağlayabilecek 52 ve 53 numaralı parsellerin müşterek sınırdan geçit kurulmasının uygun bulunup bulunmadığı da gözden uzak tutulmuştur. 53 ve 56 numaralı taşınmaz maliklerine de yöntemine uygun biçimde husumet tevcihi ile işaret edilen yönler üzerinde durulmadan B harfi ile gösterilen yerden geçit tesisinin en uygun seçenek olduğunun kabul edilmesi dairemizin kararlılık kazanmış uygulamalarına aykırı olmuştur” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak verilen ikinci hükümde davanın kabulüne karar verilerek davacıya ait 51 parsel sayılı taşınmaz yararına 52 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit kurulmasına karar verilmiştir.
Hükmü davalı … temyiz etmiştir.
Davacıya ait 51 parsel sayılı taşınmazın geçit ihtiyacı içerisinde olduğu sabittir. Geçit hakkı tesisi davalarında amaç, genel yola bağlantısı olmayan taşınmazların yola çıkışını sağlamaktır. Zira geçit davaları taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte özünü komşuluk hukukundan almaktadır. Davacının subjektif arzusunun önemi yoktur. Genel bir ilke olan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi de gözetilerek tüm alternatifler değerlendirilerek sonucuna gidilmelidir.
Mahkemece bozmaya uyulmuş ise de bozma gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Dosya içerisindeki 08.02.2007 tarihli fen bilirkişi raporuna ve ekindeki krokiye göre davacıya ait 51 parsel no’lu taşınmaz 5 no’lu noktadan yola temas etmektedir. Bilirkişiler 51 sayılı parselin kuzey sınırında 31, 32, 33, 34 numara ile gösterilen yerlerde meyilin %85 olması ve kaş vasfında olması nedeniyle yol için uygun olmadığını belirtmişler ise de bu inceleme yeterli değildir. Mahkemece inşaat mühendisi bilirkişi vasıtasıyla 51 sayılı parselin yola temas ettiği 5 no’lu noktadan batıya doğru 3 metre geçit eni belirlenerek kuzeydeki yol üzerinde gösterilen menfez hizasında oluşturulacak ve 51 sayılı parseli direkt yola bağlayacak bir geçitin iş makinalarından yararlanılarak ulaşıma elverişli duruma getirilip getirilmeyeceği açıkça saptanmalı ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Belirtilen hususlar dikkate alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 05.04.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.