Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2010/3217 E. 2010/3765 K. 05.04.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/3217
KARAR NO : 2010/3765
KARAR TARİHİ : 05.04.2010

MAHKEMESİ : Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.03.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil ile ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.07.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı temsilcisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, Türk Medeni Kanununun 724.maddesine dayalı tapu iptali tescil, ikinci kademedeki istek bina bedeli ve 4320 TL ecrimisil tahsili istemleri ile açılmıştır.
Davalı köy tüzel kişiliği davanın reddini, davalı … ise mülkiyet hakkı sahibi olan diğer davalı köy ile aralarında kira sözleşmesi bulunduğunu, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece kesin hükmün varlığı nedeniyle dava reddedilmiştir.
Hükmü davacı temyiz etmiştir.
HUMK’nun 237.maddesi uyarınca kesin hükümden söz edebilmek için davanın tarafları dava konusu ve davanın sebebinde birlik olması gerekir. Kadastro mahkemesinin 2006/124 esas sayılı dava dosyasında her ne kadar davanın tarafları ve dava konusunda benzerlik var ise de davacı kadastro mahkemesinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, bu davada ise Türk Medeni Kanununun 724.maddesine dayanmıştır. Görülüyor ki, davanın sebepleri farklıdır. Dolayısıyla kesin hükümden söz etme olanağı bulunmamaktadır.
Ne var ki; kadastro mahkemesinde 128 ada 8 parsel sayılı taşınmazın köyün ortak kullanımında bulunan “köy odası” olduğu saptanmıştır. Bu nitelikteki bir yer 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/A maddesi gereğince kamu hizmetinde kullanılan ve yasa gereği köy tüzel kişiliği adına tespiti zorunlu yerlerdendir. Bu gibi yerlerin Türk Medeni Kanununun 724.maddesine dayanılarak özel mülkiyete geçirilmesi olanaksız bulunduğundan mahkemece tescile ilişkin talebin reddi sonuç olarak doğrudur.
Ancak; davada ikinci kademede malzeme bedelinin tahsili de talep edildiğinden bu istemin Türk Medeni Kanununun 722 ve 723. maddeleri hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi yerine bu istemin de reddi doğru olmamış, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ. Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 05.04.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.