Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2010/288 E. 2010/1571 K. 15.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/288
KARAR NO : 2010/1571
KARAR TARİHİ : 15.02.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, 26.03.2008 gününde verilen dilekçe ile beyanlar hanesindeki muhdesat kaydının terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.03.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, 142 ada 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazların beyanlar hanesindeki “… tarafından fuzulen yapılmış kargir bina mevcuttur” şeklindeki kaydın terkinini talep etmiştir.
Davaya yargılama aşamasında dahil edilen Tapu Sicil Müdürlüğü davanın reddini savunmuş, davanın kabulüne dair verilen karar Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, beyanlar hanesindeki kaydın terkini isteğine ilişkindir.
22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere, Eşya Hukukunda “muhdesat” kavramından bir arazi üzerindeki arz malikinden başkasına veya bir paydaşa ait yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı sadece şahsi bir haktır. Bu hakkın hukuki mahiyeti ve nasıl kullanılacağı ise TMK’nun 722, 724. ve 729. maddelerinde açıklanmıştır.
Bir kişi lehine muhdesatın tespitine ve bunun kütüğün beyanlar hanesine yazılmasına 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 19/2 maddesi olanak sağlamaktadır. Gerçekten, anılan hüküm uyarınca; “Taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir.”
Muhdesat kaydının beyanlar sütununda gösterilmesine ilişkin bu kısa açıklamadan sonra somut olaya döndüğümüzde; davacı, 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazların beyanlar hanesindeki “… tarafından fuzulen yapılmış kargir bina mevcuttur” şeklindeki kaydın terkinini talep etmiş, ancak davasını hasımsız olarak açmıştır.
Mahkemece davanın hasımsız açılması nedeniyle istemin reddi gerekirken Tapu Sicil Müdürlüğü ve muhdesat sahibi davaya katılarak yargılamaya devam edilmiş ve işin esasına girilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki orta yerde usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığına göre hak sahiplerinin davaya dahil edilmesi de olanaklı değildir. O halde şerh lehdarlarının davaya dahil edilmesi yoluyla da başlangıçta hasımsız açılan davadaki eksikliğin giderildiği kabul edilemez. Tüm bu yönler gözardı edilerek davaya katılan Tapu Sicil Müdürlüğü aleyhine hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 15.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.