Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2010/2380 E. 2010/3626 K. 01.04.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/2380
KARAR NO : 2010/3626
KARAR TARİHİ : 01.04.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı tarafından, davalı aleyhine 30.09.2009 gününde verilen dilekçe ile 27.12.2007 tarih 2007/383-486 sayılı tapu kaydında isim düzeltimesi davasında verilen hükmün tavzihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; istemin reddine dair verilen 08.12.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_K A R A R_

Davacı, 590 parsel sayılı taşınmazda … İlçesi Kusuluk Köyü Hane:14’de nüfusa kayıtlı … ve … oğlu … …’ün isminin düzetilmesi talep edildiği ve istemin kabul edilmesine rağmen hükümde … Mahallesi Cilt.13, Hane:6’da kayıtlı … ve …’den olma 1921 doğumlu … …’ün kimlik bilgilerinin yer aldığını ileri sürerek tavzih isteminde bulunmuştur.
Mahkemece maddi hata yapıldığı kabul edilmiş ancak tavzih ile hüküm fıkrası değişeceğinden bahisle tavzih istemi reddedilmiştir.
Bilindiği gibi HUMK’nun 455-459 maddelerinde düzenlenen tavzih, bir hükmün müphem olması veya birbirine çelişik fıkralar ihtiva etmesi halinde hükümdeki gerçek anlamın meydana çıkarılması için başvurulan yoldur. Anılan maddelere göre müphem ve açık olmayan veya çelişik fıkralar içeren hükümlerin tavzihi istenebilir. Tavzih yoluyla talebin ve buna bağlı olarak hükmün ya da doğrudan doğruya hükmün esasının değiştirilmesi mümkün değildir.
Somut olayda da; davacının iddia ettiği dosya içerisinde sübut bulduğu şekilde … İlçesi … Köyü Hane:14’de kayıtlı … ve … oğlu 1341 doğumlu … …’ün kaydının düzeltilmesine rağmen hüküm fıkrasına da … …’ün … İlçesi … Mahallesi Cilt:13, Hane:6’da nüfusa kayıtlı … ve …’den olarak kaydedildiği anlaşılmıştır. Yukarıda da değinildiği gibi hükmün gerekçesiyle hüküm fıkrasındaki nüfus kayıt bilgilerinin çelişmesi tavzihi gerektiren bir husustur. Hata mahkeme kararı içeriğinden ve tüm dosya kapsamından bu husus kolayca anlaşılabilmektedir. Davacının isteminin yerine getirilmesi yeni hüküm tesisi niteliğinde olmayıp hüküm fıkrasındaki maddi hatanın düzeltilmesi niteliğindedir. Mahkemece istemin kabulü gerekirken yazılı nedenlerle reddi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 01.04.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.