Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2010/1886 E. 2010/3224 K. 24.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/1886
KARAR NO : 2010/3224
KARAR TARİHİ : 24.03.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 13.08.1984 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacı …’in davasının kabulüne, davacı …’in davasının açılmamış sayılmasımna dair verilen 15.07.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili ve müdahil … tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_K A R A R_

Davacı … 17.10.1966 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle 40 sayılı parsel maliklerinden … oğlu … ve … oğlu …’un bazı mirasçılarının kendisine paylarının satışını vaat ettiklerini belirterek bunlara ait tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davanın görevsizlik kararıyla gönderildiği kadastro mahkemesinde asli müdahil olan … kendisinin de … oğlu … ve … oğlu …’un mirasçıları arasında bulunduğunu, miras payı oranında taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.
40 parsel sayılı taşınmazın kayıt maliki olan davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı …’in açmış olduğu davanın açılmamış sayılmasına, 105 ve 33 sayılı parseller hakkındaki davanın feragat sebebiyle reddine, davacı …’in açmış olduğu davanın kabulüne, 40 parsel sayılı taşınmazın malikleri arasında bulunan satış vaadi borçluları adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, diğer satış vaadi alacaklıları tarafından açılan davanın ise reddine karar verilmiştir.
Hükmü, Hazine ile kadastro mahkemesinde asli müdahil olan … temyiz etmiştir.
1-Yukarıda belirtildiği üzere dosya kadastro mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verilerek asliye hukuk mahkemesine gönderilmiştir. Görevsizlik kararı 13.08.2002 tarihinde …’a tebliğ edilmiş ise de bu kişi dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi isteminde bulunmamış, dolayısıyla asliye hukuk mahkemesinde taraf sıfatını almamıştır. HUMK’nun 427. maddesi uyarınca hükmü davanın tarafları temyiz edebileceğinden …’ın temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Dosyada mevcut mirasçılık belgesine göre … oğlu …’un mirasçıları arasında bulunan Gaffure, davacı …’e 40 sayılı parseldeki payı ile ilgili olarak satış vaadinde bulunmamıştır. Davalı Hazine ise bu kişinin mirasçısıdır. Dolayısıyla, satış vaadi borçlusu olmayan kişi adına olan payın satış vaadinde bulunulmuş gibi davacı adına tescili doğru değildir.
Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle …’ın temyiz isteminin REDDİNE, 2. bent uyarınca hükmün davalı Hazine yararına BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 24.03.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.