Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2010/14932 E. 2011/1132 K. 03.02.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/14932
KARAR NO : 2011/1132
KARAR TARİHİ : 03.02.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.02.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, adına tahsis edilen 506 ve 508 parsel sayılı taşınmazlara Seyhan nehri’nin taşkınlıklarından korunmak için set inşa edildiğini, Adana 4.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/102 esas sayılı dosyasında yapılan tespitte 508 parsel sayılı taşınmaza 212 ve 227 parsel sayılı taşınmaz maliki tarafından 775m2; 506 parsel sayılı taşınmaza da, 237 parsel maliki tarafından 1.000m² elatıldığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesini, kal’ini ve eski hale getirme bedelinin davalıdan alınmasını istemiştir.
Davalı, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığını davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedellerinin tahsili istemlerine ilişkindir.
Keşif sonrası düzenlenen 28.05.2010 tarihli fen bilirkişi raporunda, 55 parsel sayılı taşınmazın 506 parsel sayılı taşınmaza 1.000m²; 508 parsel sayılı taşınmaza da, 227 parselin 335m², 212 parselin de 412m² ağaç dikmek ve tel örgü ile çevirmek yoluyla taşkın olarak kullanıldığı belirtilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde 227, 212 ve 237 parsel sayılı taşınmazların taşkın olarak kullanıldığını ileri sürmüş, 55 parsel sayılı taşınmazın taşkın kullanımı ile ilgili bir istemde bulunmamıştır. Mahkemece, 506 parsel sayılı taşınmaza taşkınlığı bulunan 55 parsel sayılı taşınmazın dava dışı Senih Baykan’a ait olduğu, davalıya husumet yöneltilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. HUMK’nun 74. maddesi gereğince hakim tarafların iddia ve savunmaları ile bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez. Hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda, davacının istemleri arasında yer alan 237 parselin taşkın kullanımı ile ilgili bir inceleme yapılmamıştır. Bu nedenle, 237 parselin 506 parsele taşkın olarak kullanılıp kullanılmadığı belirlenmeden ve 508 parsele ilişkin istem ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden davanın reddi doğru değildir.
Mahkemece, yukarıda yapılan saptamalar bir yana bırakılarak eksik inceleme ve araştırmayla, davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03.02.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.