YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/14869
KARAR NO : 2011/1730
KARAR TARİHİ : 15.02.2011
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.05.2010 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21.09.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Davalı,davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 1049 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine diğer parseller hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, dava konusu taşınmazlar tapu kaydında yanlış yazılan malik baba adının “…. ” olarak düzeltilmesini istemiştir.
Davacı vekili son celse 1049 parsel sayılı taşınmaza dair talebinden vazgeçtiğini beyan etmiş ise de; HUMK.’nun 151.maddesi gereğince tarafların ikrar, sulh ve feragatine ilişkin beyanlarının okunarak kendilerine imza ettirilmesi gerektiğinden davacının 21.09.2010 tarihli oturumdaki beyanı kendisini bağlamayacağından davacı 1049 parsel sayılı taşınmazla ilgili talebinden vazgeçmiş sayılmaz.
Dava, Türk Medeni Kanununun 1027. maddesi gereğince tapuda isim düzeltilmesi istemine ilişkindir. Tapu kayıtlarının düzgün tutulmasında kamu yararı bulunup, kamu düzenine ilişkin kayıt düzeltme davalarında mülkiyet nakline meydan vermemek için tapu maliki ile adının düzeltilmesi istenen
kişinin aynı şahıs olup olmadığının saptanması gerekir.Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
Dosya içerisine getirtilen nüfus kayıtlarının incelenmesinde; 1049 parsel sayılı taşınmaz malik hanesinde malik baba adının “…” olarak tescil edildiği; nüfus kaydında ise baba adının “… yazıldığı anlaşılmıştır.. Davacının bu konuda düzeltme yapılmasını isteme hakkı mevcut olup, 1049 parsel sayılı taşınmaza dair talebinin de kabulü gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 15.2.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.