Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2010/13104 E. 2010/13931 K. 13.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/13104
KARAR NO : 2010/13931
KARAR TARİHİ : 13.12.2010

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.06.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yol olarak terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, kadastro işlemi sırasında davalıların maliki olduğu 13 ve 14 sayılı parsellerin çap kaydı kapsamında kalan kadim yola ait tapu kaydının iptali ve terkin istemiyle açılmıştır.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava kabul edilmiş, bilirkişinin 16.11.2009 tarihli krokisinde kırmızı renkle boyanan taşınmaz bölümlerine ait tapu kayıtlarının iptali ile bu yerlerin yol olarak terkinine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar temyiz etmiştir.
Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden; çekişme konusu taşınmazların bulunduğu alanda, 1993-1995 tarihleri arasında imar uygulaması yapıldığı, daha sonra 2003 yılında imar revize çalışmalarının tamamlandığı, bu çalışmalar sırasında çekişmeli yerin 13 ve 14 sayılı parsellerin bulunduğu alana dahil edilerek özel mülkiyete konu teşkil edecek şekilde davalılar adlarına tapuya kaydedildiği görülmektedir.
Gerçekten, 3194 sayılı İmar Kanununun 11.maddesinin son fıkrası uyarınca, hazırlanan imar planı sınırları içindeki kadastrol yollar ile meydanlar, imar planının onayı ile bu vasıflarını kendiliğinden kaybeder ve onaylanmış imar planı kararıyla getirilen kullanma amacına konu ve tabi olurlar. Somut uyuşmazlıkta, revize imar planı kesinleştiğine ve yol niteliğindeki taşınmazlar bu plan uyarınca özel mülkiyete geçtiğine göre, imar planı dava konusu yapılarak iptal edilmeden, davacının yol iddiasına dayalı bu davanın dinlenme olanağı yoktur.
Mahkemece davanın reddi yerine, kesinleşmiş imar planı uygulamasını bozacak şekilde davanın kabulü doğru değildir.
Karar, açıklanan nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 13.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.