Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2010/12758 E. 2010/13886 K. 13.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/12758
KARAR NO : 2010/13886
KARAR TARİHİ : 13.12.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.06.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgisi düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_K A R A R_
Davacı, 897 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında murisinin “….. oğlu … …..” şeklinde yazılan kimlik bilgilerinin “…. oğlu…”olarak düzeltilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
Eldeki davada, nüfus kayıtlarının incelenmesinden davacı murisi ….’ın … ….. isimli bir kardeşi bulunduğu ve halen sağ olduğu görüldüğü halde mahkemece bu hususta araştırma yapılmadığından verilen karar mülkiyet nakli şüphesi uyandırmaktadır.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş: nüfus kaydında sağ olduğu görülen … …..’ın duruşmaya çağrılarak taşınmaz üzerinde hak iddiası olup olmadığını sormak, hak iddia ettiği takdirde istemin tapu iptali ve tescil davası ile görülmesi gerektiğinden davanın reddine karar vermek, aksi takdirde davayı kabul etmek olmalıdır.
Yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra neticesine göre bir karar vermek gerektiği halde mülkiyet nakli oluştuğu kuşkusu yaratacak şekilde tesis edilen hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 13.12.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.