Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2010/12513 E. 2010/13908 K. 13.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/12513
KARAR NO : 2010/13908
KARAR TARİHİ : 13.12.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.02.2007 gününde verilen dilekçe ile asıl davada temliken tescil, birleşen dava ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı temliken tescil istemine ilişkindir.
Birleşen davada, çapa dayanılarak elatmanın önlenmesi ve kal talebinde bulunulmuştur.
Bozmadan sonra açılan ve birleştirilen davada ise; Türk Medeni Kanununun 722, 723 ve 724. maddelerine dayanılarak yapı değeri olan 107.000.00 YTL., ıslah ile arttırılarak 120.162,30 YTL.nin tahsili istenmiştir.
Mahkemece, temliken tescil talebinin reddine dair ve meni müdahale davasının kabulüne dair hükümler kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, yapı değeri olan 85.183,23 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Hükmü, temliken tescil ve tazminat davasının davacısı … temyiz etmiştir.
Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 388. maddesinde belirtilmiştir. Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.Aynı kural Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 389. maddesinde de tekrarlanmıştır. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir. (Hukuk Genel Kurulunun 10.9.1991 tarihli ve 281-415 ve 25.9.1991 tarihli ve 355-440 sayılı kararları)
Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece bu yön gözetilmeden, hükmün diğer yönlerinin kesinleşmiş olduğundan bahisle “yeniden karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulması doğru olmadığından karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.12.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.