Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2010/11934 E. 2010/13909 K. 13.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/11934
KARAR NO : 2010/13909
KARAR TARİHİ : 13.12.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.12.2008 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.02.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı … vekili, davalıya ait 369 ada 17 ve 28 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde bulunan binanın imar yoluna tecavüzlü olduğunu belirterek davalının imar yoluna elatmasının önlenmesi ile binanın tecavüzlü kısmının kal’ine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Çekişme konusu binalar davalıya ait 369 ada 17 ve 28 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde bulunmaktadır. Taşınmazların tapu kayıtları incelendiğinde 23.11.1979 tarihinde tapulama ile davalı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan keşif sonrası düzenlenen 14.04.2009 tarihli fen bilirkişi raporuna göre davalıya ait 369 ada 17 ve 28 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde bulunan beş katlı betonarme binanın A ve E harfi ile gösterilen kısmının imar yoluna tecavüzlü olduğu anlaşılmaktadır. Dosya arasında bulunan davacı … başkanlığına ait 30.12.2008 tarihli yazıda taşınmazların bulunduğu yerde imar planının olduğu, ancak imar uygulamasının henüz yapılmadığı bildirilmiştir. Bir yerde imar uygulamasına geçilip imar planları yapılmış, imar parselleri oluşturulmuş ve imar yolları belirlenmiş olmakla birlikte yöntemince tescil işlemleri yapılmamış ve imar yolları da fiilen kullanıma açılmamışsa artık bu imar planına dayanılarak elatmanın önlenmesi istenemez. Kaldıki dava konusu bina hala kadastro parselleri olan ve davalıya ait bulunan taşınmazların içerisinde kalmaktadır. Mahkemece tapu siciline işlenmiş bir imar yolu varmış gibi davanın kabul edilmesi doğru olmamış, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 13.12.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.