YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/10061
KARAR NO : 2010/11320
KARAR TARİHİ : 25.10.2010
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.02.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 26.05.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece, sözleşmedeki değere bakılarak görevsizlik kararı verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Davada, 29.11.2002 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satışı vaat edilen dava konusu taşınmazın 400,00 TL değerinde olduğu yazılıdır. Dava 23.02.2009 tarihinde açılmış ve mahkemeden hukuki himaye bu tarihte talep edilmiştir.
492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesi gereğince; müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak harç alınır. Mahkemelerin görev konusunu düzenleyen HUMK’nun 1.maddesi gereğince de görev dava olunan şeyin değerine göre belirtilmiş ise görevli mahkemenin tespitinde davanın açıldığı gündeki değerin esas tutulması gerekir. Diğer yandan, satış vaadi sözleşmesine dayalı davalar münhasıran sulh mahkemelerinin görevini tayin eden 8.madde kapsamında da değildir. Bütün bunların dışında gerek harç sorununun, gerekse görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu tartışmasızdır.
Böyle olunca mahkemenin görevi belirlenirken sözleşmede yazılı değere bakmamak, eldeki davanın gayrimenkulün aynına ilişkin tapu iptali ve tescil davası olduğu düşünülerek dava konusunun, davanın açıldığı gündeki değeri keşfen belirlenip görevli mahkemeyi tayin etmek, şayet asliye hukuk mahkemesi görevli ise davayı esastan karara bağlamak gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 29.03.2006 günlü ve 2006/14-91-115 sayılı kararı da bu doğrultudadır.
Dairemizin yerleşik içtihatlarına aykırı biçimde görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 25.10.2010 tarihinde oybirilği ile karar verildi.