YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/21
KARAR NO : 2009/694
KARAR TARİHİ : 26.01.2009
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.01.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 03.10.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, 2607 parselin kat irtifakı listesine göre taşınmazda 80/5200 arsa paylı zemin kat 13 numaralı bağımsız bölümün bulunduğunu, gerçekte ise bu arsa payının kapsamında 13 ve 13/1 numaralı bağımsız bölümlerin bulunduklarını, murisleri … … …’nun da zemin kat 13 ve 13/1 numaralı bağımsız bölümlerin maliki iken davalılardan … ……’ya 40/5200 arsa paylı 13/1 numaralı bağımsız bölümü sattığını, bu kişinin de daha sonra diğer davalı …’na bu bağımsız bölümü devretmesine rağmen tapuda 13 numaralı bağımsız bölümün tamamı olarak görünen 80/5200 arsa payının devredildiğini belirterek, tapu kaydındaki yanlışlığın düzeltilerek 13 numaralı bağımsız bölümün 40/5200 arsa payının davacılar adına tescilini istemişlerdir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava mülkiyet hakkına dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkin olup 18.01.2006 tarihinde sulh hukuk mahkemesinde açılmıştır.
Mahkemelerin görev konusunu düzenleyen HUMK.nun 1. maddesi gereğince görev dava olunan şeyin değerine göre belirtilmiş ise görevli mahkemenin tespitinde davanın açıldığı gündeki değerin esas tutulması gerekir. Gerek harç sorunu, gerekse görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu
tartışmasızdır. Böyle olunca mahkemenin görevi belirlenirken eldeki davanın gayrimenkulün aynına ilişkin mülkiyet hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu düşünülerek, dava konusu kat irtifakı listesinde 80/5200 arsa payının içinde bulunduğu savunulan 13 ve 13/1 numaralı bağımsız bölümlerden dava konusu olanının davanın açıldığı gündeki değeri 85.000,00 YTL olduğundan, mahkemece kamu düzeninden olan görev hususu göz ardı edilerek davaya asliye hukuk mahkemesinde bakılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 26.01.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.