YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/1554
KARAR NO : 2009/1691
KARAR TARİHİ : 12.02.2009
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 02.01.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında, isim, soyisim ve baba ismi düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.04.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Davacılar Söğütlü Köyü 163, 185, 250, 251, 253, 254 parsel sayılı taşınmazlarda yanlış yazılmış olan kimlik bilgilerinin düzeltilmesini istemişlerdir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalının sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacılar, tapu kayıt maliki …’in yazılmayan baba adının … ve yine yazılı olmayan soyadının … olarak düzeltilmesini istemişlerdir.
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
Bu davalar, taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan HUMK’nun 13.maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır.
Tapuda kayıt düzeltilmesi davasını, tapu maliki ile mirasçıları açabilir. Bunun yanı sıra 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların
yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi biri de tek başına tapuda miras bırakanla ilgili olarak düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu davaların, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak dava açan kişinin aktif dava ehliyeti vardır.
Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.
1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir.
2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir.
3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir.
5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.
Davaya konu olayda; davacıların soyadının ve baba adının düzeltilmesini istedikleri tapu kayıt maliki …’in dosyadaki bilgi ve belgelerle tapulama tutanakları kapsamlarına göre … oğlu … … olmadığı, …’in … …’ın gayriresmi eşi …’in ikinci eşinden olan çocuğu olduğu anlaşılmakta olup, …’in nüfus kaydı bulunamadığından …’in baba adı ve soyadı tespit edilememiştir. Mahkemece deliller yanlış değerlendirilerek mülkiyet nakline sebep olacak şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan sebeplerle sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) bentteki nedenlerle BOZULMASINA, 12.12.2008 tarihinde karar verilmiştir.