Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2009/143 E. 2009/1416 K. 06.02.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/143
KARAR NO : 2009/1416
KARAR TARİHİ : 06.02.2009

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … Koç vekili tarafından, davalı … aleyhine açtığı tapu kaydında isim düzeltme davasında 6.6.2007 tarihinde verilen hükmün tavzihini 7.8.2008 gününde verilen dilekçe ile talep etmesi üzerine dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu istemin kabulüne dair verilen 18.9.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı 1497, 574 ve 207 parsel sayılı taşınmazlar maliki … oğlu … …’ın baba adının tapuda … olarak kayıtlı olduğunu ileri sürerek kaydın düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen hüküm temyiz edilmeden 17.7.2000 tarihinde kesinleşmiş, hükmün kesinleşmesinden sonra davacı mahkemeye başvurarak 1497 ve 574 parsel sayılı taşınmazlarda “… oğlu …” kaydının “… oğlu … …” olarak düzeltilmesi gerekirken hükümde bu hususun açıklanmadığı, bu nedenle kararın infaz edilmediği gerekçesiyle hükmün tavzihini istemiştir.
Mahkemece, tavzih istemi kabul edilmiş, karar davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Bilindiği gibi HUMK.nun 455-459 maddelerinde düzenlenen tavzih, bir hükmün müphem olması veya birbirine çelişik fıkralar ihtiva etmesi halinde hükümdeki gerçek anlamın meydana çıkarılması için başvurulan yoldur. Anılan maddelere göre müphem ve açık olmayan veya çelişik fıkralar içeren hükümlerin tavzihi istenebilir. Tavzih yoluyla talebin ve buna bağlı olarak hükmün ya da doğrudan doğruya hükmün esasının değiştirilmesi mümkün değildir.
Somut olayda, davacı dava konusu her üç parselde de kayıt maliki … …’ın “…” olan baba adının tapuda “…” olarak kayıtlı olması nedeniyle düzeltilme istemiş, mahkemece istem talep gibi kabul edilmiştir. Ne var ki, 1497 ve 574 parsel sayılı taşınmazlar tapuda “… oğlu … …” adına değil “… oğlu …” adına kayıtlıdır. Mahkemece bu husus gözardı edilerek tüm kayıtlarda … oğlu … …’ın baba adının düzeltilmesine karar verilmiş olması nedeniyle hüküm infaz edilememiştir. Şimdi, davacı talebini tavzih yolu ile değiştirerek hükmün düzeltilmesini istemiş ise de, mevcut kayıtlara göre tavzih yolu ile giderilebilecek bir hata söz konusu değildir. Talep başlı başına yargılamayı gerektirmekte olup yeni hüküm tesisi suretiyle sonuca gidilebilir. Mahkemece tüm bu yönlerin gözardı edilerek tavzih kararı ile yeni hüküm tesis edilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 6.2.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.