Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2008/6008 E. 2008/7550 K. 10.06.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/6008
KARAR NO : 2008/7550
KARAR TARİHİ : 10.06.2008

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.04.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yayla olarak sınırlandırma istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.01.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_K A R A R_

Dava; yayla olduğu iddia edilen çekişmeli taşınmaza ait tapu kaydının iptali ve özel siciline bu niteliği ile işlenmesi istemi ile açılmıştır.
Mahkemece, dava kabul edilmiştir.
Hükmü, davalı … idaresi temyiz etmiştir.
Gerçekten, 4342 sayılı Mera Kanununun 3.maddesinde yapılan tanıma göre yayla; çiftçilerin hayvanları ile birlikte yaz mevsimini geçirmeleri, hayvanlarını otlatmalarını ve otundan yararlanmaları için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yerlerdir. Mera, yaylak ve kışlakların özel mülkiyete geçirilmesi, amacı dışında kullanılması, kazandırıcı zaman aşımı ile mülk edinilmesi olanaksız bulunduğu gibi, sınırlarının daraltılması da mümkün değildir.
Davalı … idaresi savunmasında; çekişmeli taşınmazın yayla ile bir ilişkisi olmadığını, vakıfname kapsamında kaldığını, esasen bu konuda kesinleşmiş yargı kararı olduğunu savunmuştur. O yüzden, taşınmazın kamu malı niteliğindeki yayla özelliği taşıyıp taşımadığının saptanması, eldeki davada önem kazanmaktadır.
Çekişme konusu taşınmaz, … ilçesi, Çevlik köyü hudutları içinde bulunmaktadır. Davalı taraf savunmasında, çekişmeli taşınmazın yayla ile bir ilişkisi olmadığını ileri sürmüştür.
Yaşamını genelde çiftçilikle sürdüren kişilerin hayvanlarını otlatmakta olduğu yaylaya yakın bölgelerde ikamet etmek, ziraat yapmak, bağ ve bahçe yetiştirmek için tarım taşınmazlarına ihtiyaçları olacağı ve bu amaçlarına uygun kazanmaya elverişli bazı taşınmazları mülk edinebilecekleri olgusunu göz ardı etmek, mera, yaylak ve kışlak gibi bölgelerden insanları soyutlamak mümkün değildir.
İddia ve savunma ile az yukarıda anlatılanlara göre, davada sağlıklı bir sonuca ulaşmak için dava konusu taşınmazın kadim Çevlik Köyü sınırları içinde kalıp kalmadığının ve bu köyün ikamet edilen veya tarım alanları kapsamında olup olmadığının saptanması önem kazanmaktadır.
O nedenle, öncelikle Çevlik köyünün kuruluş tarihi İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğünden sorulmalı, böylelikle Çevlik Köyünün kadim köy olup olmadığı yönü üzerinde durulmalı, yine bu köye ait en eski tarihlisinden başlamak üzere idari sınır belgeleri ile sınırlar bir haritaya bağlanmışsa haritası da istenilmeli, Çevlik Köyüne ait mevcut en eski sınırname yerel bilirkişiler yardımıyla keşfen zemine uygulanmalı, köyün kuruluşundaki idari sınırları belirlenmeli, dava konusu taşınmazın Çevlik Köyünün ilk idari sınırları kapsamında kalıp kalmadığı saptanmalı, eğer dava konusu taşınmaz kadim Çevlik Köyünün idari sınırları içersinde kalıyorsa seçilecek ve keşifte bulundurulacak harita mühendisi bilirkişiye daha önce sağlanacak eski tarihli memleket haritasındaki durumu incelettirilmeli, köyün ikamet edilen veya tarım alanları içinde kaldığı belirlenirse özel mülkiyete konu teşkil edeceği kabul edilmeli, bu arada taşınmazın kadastro tutanağı edinme sebebi sütununda yerel bilirkişiler çekişmeli yerin kadim Çevlik Köyünün tarım alanında kaldığını, dava dışı şahıs tarafından kullanıldığını belirttiklerinden tutanak bilirkişilerinin sözleri denetlenmeli, varsa dava konusu yer ile ilgili kesinleşmiş mahkeme dosyaları da getirtilerek, taşınmazın niteliğinin saptanıp saptanmadığı, kesin delil veya kesin hüküm koşullarının var olup olmadığı da irdelenmek suretiyle bütün bunların sonucuna uygun hüküm kurulmalıdır.
Tüm bu inceleme ve araştırma yapılmadan davanın yazılı olduğu şekilde kabulü doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 10.06.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi.