Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2008/15143 E. 2009/2626 K. 03.03.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/15143
KARAR NO : 2009/2626
KARAR TARİHİ : 03.03.2009

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.03.2007 gününde verilen dilekçe ile kira sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı müdahalenin men’i, çekişmenin giderilmesi istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 18.10.2007 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 03.03.2009 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av…. geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra katılanların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, kira sözleşmesi üzerinde çıkartılan muarazanın giderilmesi ve elatmanın önlenmesi istemleriyle açılmıştır.
Davalı, gönderilen ihtarnameye göre davacının işgalci olduğunu, kira sözleşmesine dayanamayacağını, açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava reddedilmiştir.
Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
Davada dayanılan 01.01.2002 başlangıç tarihli bir yıl süreli sözleşme davacı ile dava dışı Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürlüğü arasındadır. Kiralanan şey, Eminönü iskelesi üzerinde faal büfedir. Dolayısıyla, uyuşmazlığın çözümünde hasılat kirasına ilişkin Borçlar Kanununun 270. ve devamı maddelerinin uygulanması gerekecektir. Gerçekten, hasılat kirasına ilişkin Borçlar Kanununun “sükut ile tecdit” başlıklı 287. maddesi hükmüne göre kiranın muayyen bir süre için aktolunması ve bu müddetin bitiminde tarafların feshi hakkında irade bildirmemeleri halinde kira, aynı süre için uzamış sayılır. Bu sürenin bitiminden 6 ay evvel ihbar gönderilmemişse akit seneden seneye yenilenmiş olur. Ne var ki, sözleşmenin feshi hakkında sözleşmede hüküm bulunmakta ise bu hükme göre hareket etmek gerekir. Taraflar arasındaki sözleşmenin özel şartlar başlıklı 19. maddesi hükmü aynen “iş bu mukavele süresi için mecurun 4046 sayılı kanun kapsamında özelleştirilmesi durumunda sözleşme kendiliğinden fesh olunur. Kiralayan TDİ A.Ş.nin hukuki, ticari şekil ve ünvanının değişmesi halinde yerine kaim olacak şirket, kuruluş, (3.şahıs) 1 ay önceden ihbar ve ihtar etmek kaydıyla sözleşmenin aynı şartlarla devamına muvafakat, tebdil, tadil veya sözleşmeyi tamamen feshetme hak ve yetkisine haizdir. Kiracı bu nedenle herhangi bir hak talep edemez” hükmünü içermektedir. Görülüyor ki; bu hükümle taraflar mecurun 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkındaki Kanun kapsamında özelleştirilmesi halinde bir ay önceden ihbarla sözleşmenin fesih edileceği kabul edilmektedir. Mecurun, 4046 sayılı Kanun uyarınca özelleştirmesinden sonra devralan davalı … 23.11.2006 tarihli ihtarı ile fesih iradesini davacıya bildirdiğinden sözleşmenin fesih ile sonuçlandığı kabul edilmelidir. Sözleşme feshedildiğinden artık davacının feshedilen sözleşmeye dayanarak istemde bulunma olanağı yoktur.
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacının bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 03.03.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.