Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2008/14996 E. 2009/300 K. 20.01.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/14996
KARAR NO : 2009/300
KARAR TARİHİ : 20.01.2009

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı tarafından, davalı aleyhine 05.08.2008 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.10.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet … sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
İsim düzeltme davaları, taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan HUMK.nun 13.maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır.
Tapuda isim düzeltilmesi davasını, tapu maliki ile mirasçıları açabilir. Bunun yanı sıra 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren … Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası ile ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan herhangi biri de … başına tapuda miras bırakanla ilgili düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu tür davanın, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da
mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanılarak dava açan kişinin aktif dava ehliyeti vardır.
Tapu Sicil Müdürlüğüne yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan … izlenmelidir.
1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir.
2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir.
3-Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir.
5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;
Davacı dava konusu 375 ada 34 parsel sayılı taşınmazına ait tapu kaydında “…” yazılı adının nüfus kaydına uygun olarak “…” olarak düzeltilmesini ve tespit tutanağında yazılı 1944 doğumlu … oğlu … … ile 1947 doğumlu …’in aynı kişi olduğunun tespitini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı … vekili kararı temyiz etmiştir.
Tapu Kayıtlarının düzgün tutulmasında kamu yararı bulunup, kamu düzenine ilişkin kayıt düzeltme davalarından mülkiyet nakline meydan vermemek için tapu maliki ile adının düzeltilmesi istenen kişinin aynı şahıs olup olmadığının saptanması gerekir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Dava konusu 34 parsel numaralı taşınmaza ait kadastro tutanağında; taşınmazı kullanan ve adına tespit yapılan malikin … Cilt. 011/04 ve Sahife 128’de kayıtlı 1944 doğumlu … oğlu … … olduğu yazılı olmasına karşın, bu husus mahkemece merciinden araştırılmamıştır. Taşınmazın bulunduğu nüfus müdürlüğünden, kayıtta geçen
kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmamış, Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmamıştır.,
Mahkemece Nüfus Müdürlüğünden, … Cilt. 011/04 ve Sahife 128’de kayıtlı 1944 doğumlu … oğlu … …’e ait kaydın varolup olmadığı ve kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığının sorulması, Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığının araştırılması, tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek, keşif yapılmak suretiyle yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda sonuca varılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 20.01.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.