Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2008/14934 E. 2009/403 K. 21.01.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/14934
KARAR NO : 2009/403
KARAR TARİHİ : 21.01.2009

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.04.2007 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.11.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, tapulu taşınmazının sınırına davalının ağaç dikmek suretiyle elattığını … sürerek elatmanın önlenmesini istemiş, 26.07.2007 tarihli beyan dilekçesi ile de davalıya ait ağaçların fide halinde olduğunu ve ileride zarar vereceğini … sürerek ağaçların kesilmesini istediğini bildirmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ağaçların ileride davacının taşınmazına zarar vereceği gerekçesi ile ağaçların kökünden sökülmek suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
Dava, komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi isteğine ilişkindir. … Medeni Kanununun 683. maddesi “Bir şeye … olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir” hükmü ile malikin mülkiyet hakkının yasal sınırlar içinde kullanabileceğini düzenlemiştir.
Anılan kanunun taşınmaz mülkiyet hakkının kısıtlamalarını düzenleyen “komşu …” bölümünde yer alan 740. maddesi, başkasının mülküne geçip zarar veren dal ve köklerin, zarar gören mülk sahibi tarafından kesilebileceği hükmünü içermektedir. Bu madde ile de mülkiyetin aşkın kullanımına kısıtlama getirilmiştir. Mülk sahibi bu hakkını kendisi kullanabileceği gibi bu zararın mahkeme aracılığıyla da giderilmesini isteyebilir.
Burada esaslı unsur, zarar görmedir. Mahkemece, davalı taşınmazındaki bitkilerin gölge yaparak ya da köklerinin geçmesi nedeniyle, davacı taşınmazında verim kaybının olup olmadığı saptanmalıdır. Zararın varlığının saptanması halinde ise, uzman bilirkişiler aracılığı ile hangi ağaçların (bitkilerin) zarar verdiği, bunların kökünden ya da dalları kesilerek mi zararın giderileceği saptanarak, zararın giderim şekli hükümde açıkça gösterilmelidir.
Somut olayda; Davalı tarafından dikilen ağaçların davalıya ait taşınmaz sınırında kaldığı, dava konusu ağaçların 30 – 40 santim civarında fide oldukları ve halen davacının taşınmazına somut bir zararlarının bulunmadığı uzman bilirkişi raporu ile saptanmıştır. Hal böyle olunca, az yukarıda açıklandığı üzere somut zarar bulunmadığından davanın reddi yerine ağaçların ileride zarar verebileceği gerekçesi ile istemin hüküm altına alınması doğru olmadığından karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 21.01.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.