YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/10785
KARAR NO : 2008/12312
KARAR TARİHİ : 24.10.2008
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı-K.Davalı vekili tarafından, davalılar-k.davacılar aleyhine 31.01.2005 ve 03.10.2007 gününde verilen dilekçeler ile tapu iptali tescil, birleşen dava ile de sözleşmenin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptal, tescil isteminin kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen 15.05.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar-karşı davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ve birleşen davanın davalısı, davalıların murisi … ile … 3.Noterliği’nde düzenledikleri 15.08.2000 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesi uyarınca 1,2, 2824, 2817, 2855, 2853, 2845, 4686, 2799, 2828, 8918, 8917 parsel sayılı taşınmazlardaki hak ve paylarının 2.500,00YTL bedelle satışının vaat edildiğini, edimlerini yerine getirdiğinden, taşınmazların adına tescilini istemiştir.
Birleşen … 2.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2007/1310Esas sayılı dosyasında, davacılar ve asıl dosyanın davalıları … 3.Noterliği’nce düzenlenen 15.08.2000 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin iptalini istemişlerdir.
Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar-birleşen dosya davacıları vekili temyiz etmiştir.
Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 31.01.2005 tarihinde, 15.08.2000 tarihli noter satış vaadi sözleşmesindeki değer esas alınarak Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır.
Davada 15.08.2000 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satımı vaat edilen dava konusu taşınmazların 2.500.000.000TL değerinde olduğu yazılıdır. Az yukarıda söylendiği üzere dava 31.01.2005 tarihinde açılmış, mahkemeden hukuki himaye bu tarihte talep edilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16. maddesince “müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak” harç alınır. Mahkemelerin görev konusunu düzenleyen HUMK.nun 1.maddesi gereğince de görev dava olunan şeyin değerine göre belirtilmiş ise görevli mahkemenin tespitinde davanın açıldığı gündeki değerin esas tutulması gerekir. Diğer yandan taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı davalar münhasıran Sulh Mahkemelerinin görevini tayin eden 8.madde kapsamında da değildir. Bütün bunlar dışında gerek harç sorununun, gerekse görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu tartışmasızdır. Böyle olunca mahkemenin görevi belirlenirken sözleşmede yazılı değere bakmamak eldeki davanın gayrimenkulün aynına ilişkin tapu iptali ve tescil davası olduğu düşünülerek dava konusunun davanın açıldığı gündeki değeri keşfen belirlenerek görevli mahkemeyi tayin etmek, şayet Sulh Hukuk Mahkemesi görevli ise davayı esastan karara bağlamak gerekir. Yüksek Hukuk Genel Kurulu’nun 29.03.2006 gün ve 2006/14-91-115 sayılı kararı da bu doğrultudadır. Kamu düzeninden olan görev hususu araştırılmadan davanın esası hakkında karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 24.10.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi.