Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2007/8856 E. 2007/9676 K. 18.07.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/8856
KARAR NO : 2007/9676
KARAR TARİHİ : 18.07.2007

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.1.2006 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.2.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava 2981 Sayılı Yasanın uygulanması sırasında dava konusu 1052 ada 9 parsel içerisine katıldığı anlaşılan davalıya ait bir kısım taşınmaz için o günün rayiç değeri olarak idarece belirlenen alacak için taşınmaz yükümü olarak 1052 ada 9 parsel üzerine konulan ipoteğin kaldırılması istemiyle açılmış, mahkemece ipotek değeri olarak gösterilen 2.501,50 YTL. yatırtılmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İpoteğin yükümlü parsel üzerine işlenme tarihi 4.3.2005 olup, bu değerin uygulama sırasındaki rayiç değeri yansıtmadığı ve artırılması gerektiği iddiasıyla davalı tarafından dava açıldığı savunularak, bu yolda 2.Sulh hukuk Mahkemesinde derdest olan 2006/426 esas sayılı dava dosyasının sonucunun beklenmesi istenmiştir. 2981 Sayılı Yasanın 10.maddesi gereğince taşınmaz yükümü biçiminde konulan ipoteklerde bedel işlem tarihi itibariyle belirlenmiş bedeldir. İşlem tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen zaman içinde paranın değer kaybına uğraması mümkün olduğu gibi, idarece takdir edilen ve davacıya ödenmesi belirtilen ipotek bedeli eksik de takdir edilmiş olabilir. Sözü edilen yasanın 10/c maddesinde ipotek bedelinin 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasası hükümlerine göre belirleneceği öngörülmüştür. Bu yasa gereğince belirlenen değere ilgilisinin itiraz ve dava hakkı bulunduğuna ve davalının da bu yolda açtığı bir dava mevcut bulunduğuna göre sonucu beklenerek, orada artırımlı bir değer tespit edilmesi ve bunun kesinleşmesi halinde eldeki davada da ona hükmetmek gerekecektir. Sözü edilen dava dosyası beklenmeden karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın yatırana iadesine, 18.7.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.