Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2007/5575 E. 2007/6379 K. 28.05.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/5575
KARAR NO : 2007/6379
KARAR TARİHİ : 28.05.2007

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.5.2001 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.6.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili ile dahili davalı … vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacıya ait 453 parsel numaralı taşınmaz için davalı …’ye ait 398 parsel numaralı taşınmazdan geçit hakkı kurulması istemiyle dava açılmış, yargılamalar sırasında 400 ve 434 parsel malikleri de harçsız dilekçe ile davaya dahil edilmişlerdir.
Davalı … ve dahili davalı … davanın reddini savunmuşlar, yerel mahkeme 06.11.2003 tarihli bilirkişi krokisinde 3. alternatif olarak gösterilen kırmızı kalemle işaretli kısımdan 453 parsel yararına, 398, 400 ve 434 parseller aleyhine geçit hakkı kurulmasına karar vermiştir.
Hükmü davacı vekili ve aleyhine geçit kurulan 400 parsel numaralı taşınmaz maliki davalı … vekili temyiz etmiştir.
Geçit hakkı tesis edilirken TMK’nun 747/2 maddesi gereğince geçitten yararlanacak taşınmaz ile geçit yükümü altına sokulacak taşınmazların önceki mülkiyet ve yol durumlarının da nazara alınmasını öngörmüştür. Bundan ayrı aynı madde gereği geçit yeri için geçitten en az zarar görecek komşu taşınmazının seçilmesi de yasanın gözettiği diğer bir kuraldır. Davacı dava dilekçesinde hükme esas alınan krokide sarıya … B harfi ile gösterilen 398 parseldeki yerden geçmekte olduğunu belirtmiştir. Bu durum tanıklardan sorulmalı ve doğrulanması halinde her iki tarafın menfaatlerine uygun düşecek geçit yeri olduğunun düşünülmesi gerekir. Hükmen oluşturulan geçit davalı 398
parsel maliki …’nin davadan sonraki kötü niyeti ile tel çit ve duvar çevirmeden ötürü seçilmiş olup bu davalının kötüniyetli davranışının hükmen korunması yasaya uygun düşmemiştir. Bayındırlık Müdürlüğünün 16.11.2001 günlü yazısında imar yolları için öngördüğü bina-yol arası mesafe mevcut bir yolun bulunması halinde söz konusudur. Mülkiyet sahibinin elinde geçit için öngörülen yerin mülkiyeti devam edeceğinden böylesi hallerde yollar için konulmuş imar tahditlerinin geçit yerlerine taşınarak onlar için de uygulanması düşünülemez. Açıklanan nedenlerle eksik inceleme ve hukuka uygun düşmeyen kararda belirlenen yerden geçit tesisi doğru görülmemiştir.
Öte yandan ; geçit bedeli keşfin yapıldığı 24.09.2003 tarihine göre belirlenmiş ve geçit bedelinin belirlendiği tarih ile hüküm tarihi arasında taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiştir. Mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetinin önlenmesi için hüküm tarihine yakın yeni bir tarihe göre geçit bedeli yeniden belirlenmelidir.
Kabule göre de ; geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği dava kabul edilse bile vekille temsil olunan davacı yararına avukatlık ücreti takdir edilmemesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan bu hususların gözardı edilmesi doğru olmadığından karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmü temyiz eden davacı vekili ve davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine, 28.05.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.