Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2007/5186 E. 2007/10335 K. 18.09.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/5186
KARAR NO : 2007/10335
KARAR TARİHİ : 18.09.2007

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.03.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 05.102006 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 18.09.2007 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. … geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı, mülkiyeti davalı bankaya ait bulunan bir kısım taşınmazların gerek basın yolu ile gerekse internet üzerinden yapılan ilanlarla satışa arzedildiğini, satış şartnamesinin imzalanarak belirlenen bedellerin davalı bankaya yatırılmasına rağmen resmi satış işleminin yapılmadığını ileri sürerek, satışa konu taşınmazların davalı banka adına olan kaydının iptali ile adına tesciline, tescil isteminin kabul edilmemesi halinde yatırılan bedellerin yatırıldıkları tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı bankadan tahsiline karar verilmesini istemiş ve 07.04.2005 günlü ıslah dilekçesi ile de diğer taleplere ilave olarak 439.000 YTL müspet zarar ve bilirkişilerce hesaplanacak diğer zararların en yüksek reeskont faizi ile birlikte tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini istemiştir.
Mahkemece taşınmazların satışının gerçekleşmediği, yatırılan bedellerin davacıya iade edildiği gerekçesiyle davanın reddine dair hüküm kurulmuştur.
Hükmü davacı taraf temyiz edilmiştir.
1-Taraflar arasında gayrimenkullerin satışına ilişin olarak icap ve kabul şeklinde harici sözleşme yapılmış ise de; tapulu taşınmazların satışı biçim koşuluna bağlı olduğundan Borçlar Kanunun 213, Medeni Kanunun 706,
Noterlik Kanunun 60. maddeleri hükmünce geçersizdir. Geçersiz sözleşme nedeniyle taraflar yek değerini verdiklerini geri isteyebileceğinden ve satış bedellerinin davacı tarafa iade edilmiş bulunduğundan özellikle Türkiye İş Bankası A.Ş Gayrimenkulleri Satış Şartnamesi içeriğine göre, davalı bankanın gayrimenkullerinin satışını yapıp yapmamakta veya dilediği şartlarda dilediği kişi ya da kişilere, kurum ya da kuruluşlara yapmakta serbest olduğu anlaşılmakla davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacının faiz uygulamasına dair istemine gelince;
Davacı tarafından 49.500 YTL’nin 13.01.2005, 940.500 YTL’nin 25.02.2005 tarihinde davalı bankaya ödendiği ve satış işleminin gerçekleşmemesi üzerine davalı tarafça da anılan meblağların 14.03.2005 tarihinde davacı hesabına iade edildiği tarafların kabulündedir.
Davacı, dava dilekçesinde yaptığı ödemelerle ilgili olarak ödeme tarihlerinden itibaren «ticari faiz» uygulanmasını istemiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; 14.03.2005 tarih 3173 sayılı yazılarının içeriğine değinerek satış bedelinin ödendiği tarih ile iade zamanı arasında geçen süreye ait en yüksek «repo faizi» üzerinden hesaplanacak faizin davacı tarafa derhal ödeneceği kabul edilmiştir.
Davalı banka faiz ödemesini kabul ettiğine göre, HUMK. nun 74. madde hükmü gözetilerek 49.500 YTL’ye 13.01.2005 tarihinden 940.500 YTL’ye 25.02.2005 tarihinden başlatılmak suretiyle 14.03.2005 ödeme gününe kadar «ticari faiz» uygulanmasına dair hüküm kurulması gerekirken bu konuda bir karar verilmemiş olması bozma nedenidir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün BOZULMASINA, 500,00 YTL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 18.09.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.