YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/4039
KARAR NO : 2007/4728
KARAR TARİHİ : 30.04.2007
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 03.05.2005 gününde verilen dilekçe ile su arkına müdahalenin men’i ve muarazanın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda;davanın kabulüne dair verilen 05.12.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava; 380 parsel sayılı taşınmaza su getiren arkın, davalı tarafından kapatılarak su gelişinin engellenmesi yoluyla yapılan müdahalesinin men’ine ilişkindir.
Davalı, 79 parsel sayılı taşınmazının içinden geçen su arkının davalı tarafça kullanılmasını istemediğinden, mülkiyet hakkına dayanarak taşınmazı içerisinden geçen kısmı kapattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, fen bilirkişisi raporunda 76 parseldeki su havuzundan, davacı tarafın mülkiyetinde bulunan 376, 377 ve 380 parsel sayılı taşınmazlara sulama suyu taşıyan arkın, 79 ve 80 parsel sayılı taşınmazların arasından geçtiği noktada davalı tarafından arka yapılan müdahalenin men’ine ve arkın açılmasına karar verilmiş; değişik iş (tespit) dosyasında belirtilen yeşil renkli 79 parsel içindeki ark bölümünün kapatılması üzerine dava açılmışken, dosyadaki bilirkişi raporunda 79 ve 80 parseller arasından geçen ark dava konusu yapılarak karar verildiği belirtilerek hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Değişik iş dosyası ve dava dilekçesine göre davalı tarafından kapatıldığı öne sürülen ark bölümü 2005/10 esas numaralı değişik iş dosyasında çizilen krokiye göre yeşil kalem ile boyalı 79 parsel numaralı taşınmaz içindeki bölümdür.
Mahkemenin hükme esas aldığı fen bilirkişisi …’ın çizdiği krokide davalı tarafça el atıldığı ileri sürülen ark ise oklarla gösterilen 3. alternatifte yer almış, ark zeminine davalı elatmışcasına hüküm kurulmuştur. Arkın bu bölümünde davalı el atması tespit edilmediğine göre eylemi ile katılmadığı ( ark kapatma konusunda ) bir konu hakkında davalının men’ine karar verilmesi doğru değildir.
Getirtilen pafta durumuna göre davacı parseline sulama amaçlı herhangi bir ark paftada yer almamaktadır. Türk Medeni Kanununun 683. maddesi hükmü gereği, bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Aynı maddenin ikinci fıkrası da haksız el atmalara karşı maliki koruyan hükümler getirmiştir. Davalının çapa bağlı 79 parselinin içinden geçen herhangi bir ark zemini işaret edilmediğine göre yasanın öngördüğü biçimde mecra hakkı kuruluncaya kadar davalıyı ark için katlanmaya zorlamakta yasaya uygun düşmez. Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerekirken yasaya uygun düşmeyen gerekçe ve talep konusu edilmemiş su yolu hakkında müdahale varmış gibi davanın kabulü doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 30.04.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi.