Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2007/2448 E. 2007/3291 K. 27.03.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/2448
KARAR NO : 2007/3291
KARAR TARİHİ : 27.03.2007

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.10.2006 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.11.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_K A R A R_

Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı, doğum tarihleri gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik yada hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
İsim düzeltme davaları, taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan HUMK.nun 13.maddesi uyarınca, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır.
Böyle bir davayı tapu maliki ile mirasçıları açabilir. Bunun yanısıra 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren yeni Türk Medeni Kanununun 702.maddesinin son fıkrası ile ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden, elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan herhangi biri de, tek başına tapuda miras bırakanla ilgili düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu tür davanın, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde, yetkiye dayanılarak dava açan kişinin, aktif dava ehliyeti vardır.
Tapu Sicil Müdürlüğüne yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.
1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir.
2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir.
3-Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir.
5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.
Ayrıca, davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekalet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.
… de yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamalıdır.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;
Davacı, tapu kaydında “… kızı …” olarak yazılan kimlik bilgilerinin “… kızı …” olarak düzeltilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hükmü davalı … vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma ve soruşturma hüküm kurmaya yeterli değildir. Düzeltilmesi istenen tapu kayıtları, Kadirli 2.Kadastro Mahkemesinin 1999/6 E. 2003/11 K. Sayılı ilamına dayanılarak … kızı … adına tescil edilmiştir. Anılan ilama göre; dava konusu taşınmazların geldisi olan 35 ada 59 parsel, 305 tarih 6 numaralı tapu ve 48 tahrir numaralı vergi kaydına istinaden … oğlu …’den gelen mirasçılığa dayanılarak … adına tescil edilmiştir. Komisyonca düzenlenen 18.5.1984 tarihli ek karar ve beyanname içeriğine göre de, …, … kızı olup … isminde bir oğlu vardır. Dosyada mevcut nüfus kayıtlarında belirtilen kişi ile dayanak kayıtlarda sözü edilen kişi arasında bağlantı sağlanamamaktadır. Mülkiyet nakline yol açmamak için mahkemece, tapu kaydının dayanağı olan ilama ilişkin dosya ve kayıtlar getirtilip bu kayıtlarda adı geçen kişi ile düzeltme isteyen davacının aynı kişi olup olmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde saptanmalı sonucuna göre karar verilmelidir.
Belirtilen nedenle, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 27.03.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.