Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2007/2058 E. 2007/3298 K. 27.03.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/2058
KARAR NO : 2007/3298
KARAR TARİHİ : 27.03.2007

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.03.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali, tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.10.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, öncesi mera olan taşınmazın imar planı kapsamına alınması nedeniyle davalı adına oluşturulan tapu sicilinin iptali ve Hazine adına tescili istemiyle 18.03.2004 tarihinde açılmıştır.
Mahkemece, davanın konusuz kalması nedeniyle reddine dair verilen karar Dairemizce bozulmuş, bozmaya uyularak davanın reddine, yargılama giderlerinin davacıdan alınıp, davalıya ödenmesine,
Hükmü, davacı Hazine temyiz etmiştir.
Dava konusu taşınmazın öncesinin mera olduğu 1996 yılında yapılan imar çalışmasıyla imar planı kapsamına alındığı ve bu suretle belediye adına kayıt tesis edildiği, kaydın onun tarafından davalıya temlik edildiği anlaşılmaktadır.
İmar çalışmalarının yapıldığı tarihte 3194 sayılı İmar Kanununun 11. maddesi yürürlüktedir. Ancak sonradan yapılan değişiklikle 11. maddenin metninde yer alan «mer’a» kavramı metinden çıkartılmış, 3194 sayılı İmar Kanunu uygulamasıyla imar planı içine alınan meralar mülkiyetinin belediyelere devri işleminin önü kapanmıştır. 3194 sayılı İmar Kanununun 11. maddesindeki değişiklikten öncede olsa evveliyatı mera olan ve bu niteliği kaybeden yerin imar planında özel mülkiyete konu olacak arsa vasfına dönüşmesi halinde de bu nitelikteki arazi malikinin hazine olacağı tabidir. Bu gibi yerler mülkiyetinin belediyeye veya onun satımı sonucu gerçek kişilere geçmesi 4342 sayılı Mera Kanununa 27.05.2004 tarihinde eklenen 5178 sayılı kanunla olanaklı hale gelmiştir. Şu haliyle Hazinenin 18.03.2004 tarihinde açtığı davanın yasal dayanağı bulunmaktadır. Ancak davanın reddedilmesine neden olan yasal düzenlemelerin tarihi davanın açıldığı tarihten sonradır.
Yargılama giderleri ve harçları kural olarak, davada haksız çıkan (yani aleyhine hüküm verilen) tarafa yükletilir. Ancak; dava açıldığı sıradaki mevzuata veya içtihat durumuna göre davasında veya savunmasında haklı olup da, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren ( geçmişe etkili ) yeni bir yasa hükmü veya yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince davada haksız çıkarsa, davada haksız çıkmış olmasına rağmen o taraf yargılama giderlerine mahkum edilemez. Dava 18.03.2004 tarihinde açılmış, dava açıldıktan sonra 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesi dava tarihinden sonra düzenlendiğinden davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekir.
Mahkemece bu yönün göz ardı edilmesi doğru olmadığından karar bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 05.04.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.